Çok fazla ön bilgi edinmeden başlamıştım romana. Nasılsa kitabı okuyunca anlarım düşüncesiyle "Bukre" nin anlamına bile bakmadım. Kitabı bitirdim bitirmesine ama Bukre hakkında, romanın baş karakteri olması dışında google amcaya sorana kadar hiç bir fikre sahip olamadım.
İlk kez kitabını okuduğum Kahraman Terzioğlu'nun eski bir radyocu olduğunu, aşk ve yalnızlık üzerine şiirler yazdığını öğrenmemle tüm taşlar yerine oturdu. Radyo candır ve dinlemeyi severim. Yalnızlık ve aşk ikilisi ise her insanın bunalım anlarında yardımına koşan iki mükemmel duygu değil midir? Al sana müthiş bir terapi...
Kitap için ön bilgi isteyenlere... Ağırlıklı olarak Bukre, Selim ve Cem üçgeninde ilerleyen romanda, zaman zaman Uğur ve Rüya karakterleri de kadraja giriyor. Lise çağlarındaki akranların hayatları üzerinden, karşı cinsten olan iki dostun yanına bir aşkın nasıl konumlandırılabileceği üzerinde kafa yoruluyor ve tarafların duyguları paylaşılıyor. Biraz duygusal, fazlasıyla melankolik...
İkinci kitabıyla ilgili sürpriz bozan bilgiler duyup okumamayı tercih etmiştim. Lise döneminde okumuştum ilkini de, hatırladığım tek şey kitabın bana "Sevgi neydi, sevgi emekti," cümlesini çağrıştırdığı. O da yanlış hatırlamıyorsam...
YanıtlaSil"Sevgi neydi, sevgi emekti," kitabın ana fikri. Kafamın üstünde ampul yandı, aydınlandım resmen.
SilYani ne yalan söyleyeyim sanki biraz okumasan da olurmuş gibi bir okuma olmus
YanıtlaSilHissettiklerimi hissettirebilmişim aslında ama kitabın hakkını yememek lazım. Fazlaca gençlik romanıydı, bana hitap etmedi.
SilYazarın kalemini sevemiyorum. Fakat bu kitabının adını çok gördüm. Bu yüzden biraz merak ediyorum. :)
YanıtlaSilPopüler kültürün etkileri bunlar :)
Sil