Romanı okumaya başlamadan iki gün önce kitabı okuyan bir arkadaşımla muhabbet sırasında konu İskender Pala ve romanlarına gelmişti. Israrla İskender Pala' nın şişirildiğini ve kitaplarının içerik olarak boş olduğunu, olayların akışı hakkında bilgi vermek yerine bir kaç gizemli aşk hikayesiyle savuşturduğunu savunuyordu.
Aslında ben de yazarın Od ve Efsane kitaplarını okumuştum ama hikayelere hiç bu açıdan bakmamıştım. Bu ağır eleştirilerden sonra Şah ve Sultan kitabını okuma şevkim kalmamıştı ama almış bulunduk bir kere...
Romanın tarih kitabı beklentisiyle okunduğunda arkadaşımın eleştirisinin sonuna kadar haklı olduğunu fark ettim. Aslında yazarda muhtemelen hem bu beklentide olanlar hem de hikaye daha iyi anlaşılsın diye dört yüz küsür sayfalık kitabın arkasına yerleştirdiği 3 sayfalık tabloyla tarih kısmını özetlemiş.
Eğer arkadaşımın düşüncesindeyseniz ve Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim' i karşılaştıracak bir kitap okuma hayalindeyseniz bu üç sayfa fazlasıyla yeterli. Ama kendini divan edebiyatına adamış bir yazarın Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim' in yazdığı şiirlerinin hikayesini okuma arzusundaysanız romanın içinde kaybolacaksınız demektir. Ve bir şiirin hikayesi için bile bir kitap okunmaya değer. Nasıl mı?
Karşılıklı iki han
Arada çıkmaya kan
Ya Bağdat'a vali
Ya Mısır'a sultan
Hikayesi bilinmeden okunan bu şiirin okur için çok da bir şeyler ifade etmediği muhakkak. Hikaye ise tüm şiire anlam katar. Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ve sarayı hakkında bilgi toplamak için derviş kılığında Tebriz' e gider. Burada halktan bir çok kişiyi satrançta yener ve ünü satranç meraklısı Şahın kulağına kadar gider. Şah dervişi sarayına çağırır ve başlarlar satranç oynamaya. Bu sırada şahın has adamlarından Emir Naki odaya girer, derviş kılığındaki Yavuz Sultan Selim'i tanır ve;
Karşılıklı iki han
Arada çıkmaya kan
der. Yavuz bu beyiti duyar duymaz,
Ya Bağdat'a vali
Ya Mısır'a sultan
beyitiyle tamamlar. Yani Yavuz, Emir Naki' nin kendisini tanıdığını anlar ve onu Bağdat' a vali ya da Mısır' a sultan olma vaadiyle susturur. Çaldıran savaşından sonra da tüm itirazlara rağmen Emir Naki' yi vali yapmak için aratır ancak savaşta öldüğünü öğrenir.
Roman benzeri şiir hikayeleri ve iç içe geçmiş bir çok aşk hikayesiyle devam ediyor. Bunun yanında Yavuz ile İsmail'in acımasız mücadelesinin şiirsel atışmalarını da zevkle okuyacağınızdan eminim.
Olayların akışı yerine olayları yaşayanların dünyasını merak edenler için etkileyici, okurken sıkmayan ve akıcı bir kitap. Tavsiye ederim.
Sevgiyle kalın...