Üç Aynalı Kırk Oda - Murathan Mungan


Lal Masallar kitabı ile tanıştığım Murathan Mungan yolculuğumu derinleştirme isteğiyle okudum Üç Aynalı Kırk Oda' yı. Çevresel etkilerden uzaklaşıp yazarı kendimce değerlendirme isteğiyle hiç bir araştırma yapmadan seçtim romanı. 

Kitap bir çok internet sitesinde "bir insanın Alice, Aliye ve Ali karakterlerine bölünmüş müthiş hikayesi" olarak tanımlansa da aynı bağlantıyı kurduğumu söyleyemem. Bana göre birbirinden bağımsız ama aynı duyguyu arayan, üç farklı dünya insanını konu olan üç güzel hikayeden oluşuyor.

Alice (Alis) Harikalar Diyarında

Alice, bir zamanlar porno filmlerde oynamış ancak sonrasında büyük hayran kitlesine ulaşmış ve büyük bir star olmuştur.  Bir gün sahnede konser verirken uzaylılar tarafından kaçırılır. Kaçıran uzaylı tüm dünyanın televizyon sistemlerine girerek uzun zamandır dünyayı dışarıdan gözlemlediklerini ve Alice'ye aşık olduğunu açıklar. Uzaylı uzun zaman önce Urfa'da yaşadığı dönemde yöre halkından öğrenmiştir kız kaçırmayı. Sevdiğin kıza kavuşma şansın yoksa kaçırırsın düsturuyla kaçırılmıştır Alice. Alice' nin menajerinin gözünde dolar işareti belirirken, dünya insanlarının kafası karışır. Uzaylıların bile aşık olduğu bir canlı olmanın gururuyla, bundan sonra her uzaylı istediği insanı kaçırırsa endişesi arasında bocalar zehir gibi çalışan kafalar. Alice ise hayatı boyunca eksikliğini hissettiği gerçek aşkı bir uzaylı da bularak tüm hücreleriyle yaşamaya başlar....

Aynalı Pastane

Aliye kenar mahallelerde bulunan küçük sıradan bir pastanede çalışmaktadır. Birbirini süzen gençler ve afra tafralarıyla dikkatleri üzerine toplamaya çalışan kokanalar. Her gün bir öncekinin tekrarı. Aliye parasızlıktan yeni elbiseler alamaz, istediğini yapamaz. Hayat her geçen gün biraz daha anlamsızlaşır. Sıradanlaşan günlerinin birinde Müştik ile tanışır. Müştik aseksüel bir pezevenktir. Aliye ile uzun uzun konuşmalar yapar. Ömrünün iki üç yılını feda ederek hayatını kurtarabileceğini anlatır. Yazar burada Müştik'i öyle güzel konuşturur ki insanın işi gücü bırakıp fahişe olası gelir. Doğal olarak Aliye' de bu yolu dener. Artık maddi sıkıntısı kalmamıştır ama içini kaplayan bir eksiklik giderek büyümektedir...

Gece Elbisesi

Ali ailenin en küçük ve tek oğludur. Annesi İstanbullu olmasına rağmen baba tarafı Mardinlidir ve Mardin de yaşamaktadır. Erkek çocuk olmanın tüm ayrıcalığından faydalanmaktadır. El üstünde tutulmaktadır. Ancak diğer çocuklarla oynadığı tüm oyunlarda kadın olmayı tercih etmektedir. Ayrıca Ali'nin cinsel tercihleri bununla da sınırlı değildir ve sapkınlıklara varan hayaller kurmaktadır. Anne durumu fark eder, falcılara bile gider...

Son söz: Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Lal masallar kitabına göre daha cinsel içerikli ve sansürsüz. Hikaye örgüleri her iki kitapta da oldukça etkileyici. Ama bu kitap için şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hikayeler ağır başlıyor ve hiç bir şey olmayacakmış gibi giderken aniden girdabın içine sürüklüyor. Sizi alıp götürüyor. Yazarın zaman zaman sokak ağzı, ağır ve sansürsüz cinsellik anlatımları okuru daha da şaşırtıyor. Aslında küfür de olsa uzatmadan, eveleyip gevelemeden yapılan doğrudan anlatım amaca kolayca ulaşmayı sağlıyor. Bunu yanında kitabı yakın çevrenize tavsiye etme konusunda da soru işaretleri oluşturuyor.

Keyifli okumalar... 

Lal Masallar kitabı ile tanıştığım Murathan Mungan yolculuğumu derinleştirme isteğiyle okudum Üç Aynalı Kırk Oda ' yı. Çevresel e...

Westworld


Yakışıklı çocuk ve güzel kız etrafında çeşitlendirilmiş aşk dizilerinden sıkılanlar, farklı bir arayış içinde olanlar ve bilim kurgu severler doğru adrestesiniz.  İzlemekten zevk duyacağınız dizinin adı Westworld.

Westworld, batı dünyası anlamına geliyor. Aslında 1973 yılında bilim kurgu dalında film olarak yayımlanmış, sonra bir kaç kez dizi olarak denemiş ama tutmamış. Ekim 2016' dan itibaren HBO kanalında yayımlandıktan sonra izleyicinin dikkatini çekmeyi başarmış. İlk sezon 10 bölümden oluşuyor ve her bölüm yaklaşık 1 saatten oluşuyor. 2. sezonun ise 2018'de yayımlanması planlanıyor.


Dizi yapay zeka üzerinde çalışan bir şirketin insanlara sınırsız özgürlük sunması üzerine kurgulanmış. Şirket, yapay zekaya sahip ürettiği insan ve hayvan şeklindeki robotlarla vahşi batı benzeri sanal gerçeklik oluşturur. Robotlar tavır, davranış ve olaylara verdikleri tepkilerle insandan ayırt edilemez. Gerçek dünyanın zenginleri ise ödedikleri ücret karşılığında vahşi batıya konuk olurlar. Sınırsız özgürlükle istedikleri canlıya istediklerini yapabilirler.


Şirket zamanla daha çok kazanmak için sanal gerçeklik içindeki robotları her müşterisi için kullanmaya başlar. Yani şeklen kadına benzettiği robotun zeka, sinirlilik gibi temel özelliklerini belirledikten sonra ona bir rol belirler. Temel karakteristik özellikleri belirlenen bu robot, şirketin belirlediği her senaryoda kullanılır. Böylece şirket, robotun yazılımını tamamen yenilemek yerine hafızasını silerek ona yeni rol belirler.  Böylece bir olayda ev kadını olan robot farklı bir olay kurgusunda fahişe rolüne atanır. Ancak bu süreç tekrarlandıkça bazı robotlar silinen geçmişlerini hatırlamaya başlar.


Dizi, bilim kurgu türünde olmasına rağmen oldukça gerçekçi. Mesela birden canavara dönüşen insan robotlarla karşılaşmıyorsunuz. Aslında dikkatli bir izleyiciyseniz paralel evrenin nasıl olabileceği veya yaşamsal tecrübelere dayanan konularda da çıkarımlarda bulunabilirsiniz.

Dizi konusunun yanında sergilenen oyunculuklarla da fazlasıyla dikkatimi çekti. Özellikle oyuncuların duygu geçişleri çok etkileyici. Spoiller vermemek için kaçındığım bir sürü sürprizle dolu.

Yabancı dizi izlemeyi sevenlerdenseniz listenizin ilk sırasına almalısınız.

Keyifli seyirler dilerim.

Yakışıklı çocuk ve güzel kız etrafında çeşitlendirilmiş aşk dizilerinden sıkılanlar, farklı bir arayış içinde olanlar ve bilim kurgu se...

Yayınları Toplu Etiketleme veya Etiket Silme

Gerek tema değişikliği nedeniyle gerekse yılların verdiği birikimleri okuyucuya daha kategorize şekilde sunma arzusu nedeniyle etiketleri yeniden düzenleme isteği ortaya çıkabilir. Mesela yıllardır okuduğum kitapları "Kitap" etiketi altında toplamıştım. Ama blogumda yaptığım son değişikliklerle beraber bunu "Türk Edebiyatı ve Dünya Edebiyatı" olarak alt kategorilere ayırma isteği duydum. Keşke bu güne kadar çok daha fazla kitap paylaşımım olmuş olsaydı da "Polisiye, Felsefe, Siyasi, Bilim-Kurgu vb." alt kategorilere bölmüş olsaydım. Neyse...

Kitap etiketine sahip yayınları düzenlemek isterken bloggerin az bilinen bu özelliğiyle karşılaştım. Yoksa tüm yayınları açarak tekrar etiket düzenlemesi yapacaktım. Anlatıyorum.


Yukarıda gördüğünüz kayıt sayfasının sağ tarafta bulunan bölümünden düzenlemek istediğimiz etikete sahip yayınları seçiyoruz. İsterseniz etiket seçmeden düzenlemek istediğiniz yayınlarınızı tüm yayınlarınızın arasından da seçebilirsiniz.


Öncelikle düzenlemek istediğimiz yayınlarımızın sol tarafına tik koyuyoruz. Sonra üst kısımdan etiket işaretine tıklayarak menünün açılmasını sağlıyoruz. Seçtiğiniz yayınlarınıza daha önce kullanmadığınız bir etiket ekleyecekseniz, "Yeni etiket..." yazan yere tıklayarak açılan küçük pencereye etiketimizi yazarak onaylıyoruz. Eğer yayınımıza daha önce kullanmış olduğumuz bir etiketi ekleyeceksek listeden o etiketi bularak seçiyoruz. Yine seçtiğimiz yayınların tümünde bulunan bir etiketi iptal edeceksek yine listeden o etiketi bularak seçiyoruz.

Umarım anlatabilmişimdir. Keyifli bloglamalar.

Not: Son dönemde ana sayfada daha fazla yayın gösterme amacıyla yeni tema arayışı içine girdim. Bu süreçte, tema düzenlerken blogumda saçma sapan görüntülerle karşılaşmamışsınızdır umarım. Rahatsızlık verdiysem de kusura bakmayın. Bir de bana logo ayalasanız süper olur :)

Sevgiyle kalın

Gerek tema değişikliği nedeniyle gerekse yılların verdiği birikimleri okuyucuya daha kategorize şekilde sunma arzusu nedeniyle etiketleri ...

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig


Bir kadın var odanın içinde. Yanında ölü çocuğu yatmakta. Birazdan kendisininde öleceğini anlıyoruz mektuba başlarken. Son anında, yalansız ve tüm yalınlığıyla hayatını kağıda yazarak mektup gönderiyor benliğini adadığı adama. 

Daha çocuk denecek yaşta, yeni taşınan karşı komşusunu sevmiş. O'nun için her şeyini feda etmiş. Çapkın adamın tek gecelik sevgililerinden olmuş, hem de üç kez. Adamdan habersiz bir evladı bile olmuş...

Herkes için herkes olmak önemli değildir ama O' nun için herkes olmak acı verir insana. Stefan Zweig 55 sayfadan oluşan bu kısacık öyküsünde, biri için herkes olmaktan ileriye geçemeyen meçhul kadının mektubunu okutuyor bize. 

Kitabı önce Bir Tutam Karınca'nın blogunda tavsiye ettiği öyküler arasında gördüm. Sonrasında ise Senden Benden Bizden'in blogunda yazdığı inceleme yazısında gördüm ve okumaya karar verdim. Siz de ilk kez bu sayfada gördüyseniz okuma listenize almalısınız. Konu etkileyici, yazım dili akıcı. Okumaya başladığınız gün bitireceğinizden eminim.  

Sevgiyle kalın...

Bir kadın var odanın içinde. Yanında ölü çocuğu yatmakta. Birazdan kendisininde öleceğini anlıyoruz mektuba başlarken. Son anında, yal...