Veronika Ölmek İstiyor


Brezilyalı yazar Paule Coelho, Veronika Ölmek İstiyor’da insan yaşamına oldukça farklı bir açıdan bakıyor. Ölümle yaşam arasındaki hayat çizgisinde, çoğu zaman farkında olmadan yaptığımız tercihleri roman kahramanı Veronika’nın geçmişiyle irdeliyor. 

Hikayede Veronika hali vakti yerinde, yakışıklı erkeklerle gezip tozan ve hayatının tadını çıkaran güzel bir kız. Ama haliyle her gün bal yersen baldan da sıkılırsın. Veronika da günün birinde yeni bir şeylerin olmaması nedeniyle anlamsızlaşan hayatına son vermek istiyor. Ama ölmek için içtiği haplar bilincinin kapanmasına ve kalbine zarar veriyor. Ayıldığında akıl hastanesinde buluyor kendini. Üstelik doktorlar ilaçlar yüzünden kalbinin onarılamaz derecede hasar gördüğünü ve ömrünün sonuna geldiğini söylüyor. Veronika ise planladığından farklı karşılaştığı ölüm nedeniyle hayatı sorgulamaya başlıyor.

Veronika önce İntihar edenlerin hep büyük sorunları olmak zorunda mıdır? Aşk, işsizlik, parasızlık gibi nedenler olmadan intihar edilemez mi? gibi sorularla hayatı anlamaya çalışıyor. Sonrasında ise aslında her insanın hayatı boyunca ne kadar çok ölümcül kararlar verdiğinin farkına varıyor.

Birçok okur için başyapıt kabul edilen kitabı ben de sevdim. Etkileyici tespitleri var. Bu arada sadece 200 sayfa…

Brezilyalı yazar Paule Coelho, Veronika Ölmek İstiyor’da insan yaşamına oldukça farklı bir açıdan bakıyor. Ölümle yaşam arasındaki hayat çiz...

La Valla


Distopik romanlarda ve kitaplardan uyarlanan dizilerde halk ile elit kesimin keskin bir hat ile ayrıldığını kanıksadık artık. Bir taraf kapitalizmin nimetleri ile modernizmi yaşarken diğer taraf yoksulluğun içinde kıvranır. Yetmezmiş gibi yoksullar zaten rahat içinde yüzen insanlar daha da rahat etsinler diye çırpınır durur.


2020 yapımı, ilk sezon için 13 bölümden ve her bölüm yaklaşık 1 saat olan İspanyol dizisi La Valla da tam bu konu üzerine yoğunlaşıyor. Korona virüs etkisinden olsa gerek dizi de noravirüs isimli ölümcül virüs başı çekiyor. Bu virüs sayesinde yönetimin insanları yaşayamayacakları seviyede sınırlıyor ve mutlu bir gelecek hayali satıyor. Günlük yaşamların tamamı hükümetin talimatlarına göre şekilleniyor. Üstelik virüse çare bulmak için küçük çocuklar bir bir toplanıyor. Ortalık muhbirden geçilmiyor.


Diziyi izlemeye başladığımda güzel kız, yakışıklı erkek başrolü olmaması nedeniyle konu üzerinden ilerleyeceği ümidine kapıldım. George Orwel’in 1984’ünde ki gibi insanların çaresizliğini iliklerime kadar hissedeceğimi düşündüm. Ama olmadı. Oyunculukları fazlasıyla yapay ve melodram yüklü buldum. Yine de diktatörleşen dünyanın nasıl bir yer olabileceği konusunda ufuk açı etkiye sahip. Distopya severlere tavsiye edilir.

Distopik romanlarda ve kitaplardan uyarlanan dizilerde halk ile elit kesimin keskin bir hat ile ayrıldığını kanıksadık artık. Bir taraf kapi...

Abi - Kabadayılar, Mafya ve Derin Devlet


Su yolunda kırılmayan ender testilerden Dündar Kılıç. 1935 yılında Sürmene de dünyaya geliyor ama kısa süre sonra ailesi Ankara'ya taşınıyor. Genç yaşlarında hafızası ve yaşından beklenmeyen cesurluğuyla mafya dünyasına adım atıyor. Ulus'ta bir arkadaşıyla kumarhanede oturduğu sırada bir anda ışıklar kapanıyor ve ünlü mafyalardan Kürt Cemal öldürülüyor. Dündar Kılıç ömrü boyunca bu cinayette parmağının olmadığını savunuyor ama o dönemde can korkusu nedeniyle ailesiyle birlikte İstanbul'a göç ediyor.


Çok sayıda adam yaralama, ruhsatsız silah taşıma ve uyuşturucu kaçakçılığı kaydı bulunan Dündar Kılıç 12 Eylül darbesi sonrası yakalanarak 5 yıl hapis yatıyor. Ama cezaevindeyken bile kurduğu ağ aracılığıyla faaliyetlerine devam ediyor.



1984 yılında yapılan babalar operasyonunda tekrar alınıyor ve 5 yıllık yargılamanın sonucunda beraat ediyor. Civangate skandalında adı geçiyor. Ünlü Susurluk kazasında  TBMM araştırma komisyonuna ifade veriyor. Kızı Uğur Kılıç ile Alaaddin Çakıcı'yı evlendiriyor.  Mahkemelere verdiği ifadelerde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal'ı suçlamasıyla dikkat çekiyor. Son dönemde damadı Alaaddin Çakıcı ile de ters düşüyor. Kızı Uğur Alaadiin Çakıcı'dan boşanıyor ve kısa süre sonra Alaaddin Çakıcı'nın adamları tarafından öldürülüyor. Dört bir yanı tehlikelerle doluyken 10 Ağustos 1999 da üst solunum yetmezliğinden ölüyor.


Doğan Yurdakul derin araştırmaları sonucunda anlattığı, 64 yıllık ömrünün 21 yılı hapiste geçen Dündar Kılıç'ı yere göğe sığdıramıyor. Kabadayılık ve mafya jargonunda yeri neresidir bilemem ama emekli MİT mensuplarına yanında iş vermesi bile devletle bağının ve gücünün göstergesi olmalı. Tabi ki devlet açısından da içler acısı bir durum...


Kitapta çok daha fazlası var. İlgilileri sıkılmadan okuyacaktır...

Su yolunda kırılmayan ender testilerden Dündar Kılıç. 1935 yılında Sürmene de dünyaya geliyor ama kısa süre sonra ailesi Ankara'ya taşın...

Bir Çift Yürek


Bu aralar taşınma telaşıyla boğuşurken okunan kitapların bloğa yerleşmesinde gecikmeler, hedef planında sapmalar oldu. Olsun, gecikmeler telafi edilir, hatalar düzeltilir ve işler yeniden rayına oturur. Neyse, biz yine kitaplardan devam edelim. 

Modern dünyanın nimetlerinden faydalanırken yaşanan keşmekeşlik birçok insanı boğuyor. Teknolojiden faydalanırken köleleşiyor, duygusuz ve kendinden bile kaçan insanlara dönüşüyoruz. Bu nedenle biraz kafa dinleme ve enerji depolama isteğiyle hatta bazılarında geri dönüş kıvamında köy ya da kırsal kesime kaçma özlemi içimizde bir yerlerde kıpırdayıp duruyor. Bir Çift Yürek işte bu özlemin daha ilkel halini bir Amerikalı kadının tecrübelerinden aktarıyor.

Gerçek hayat hikayesi midir bilemem ama hikayede, Amerika’da yüksek topuklu ayakkabılarıyla çalışan sıradan bir plaza kadını, günün birinde beklenmedik şekilde Avusturya’da yaşayan Aborjinlerin yanına gitme teklifi alıyor. Küçük bir tereddütten sonra gitmeye karar verdiği gezi planlanandan daha uzun sürüyor ve 4 ay boyunca kabul edildiği aborjinlerle beraber onlar gibi yaşamaya başlıyor. Bedeni zorlandıkça ruhu geliyor. Sonunda dışardan ilkel görünen ama köklerine ve geleneklerine bağlı toplum plaza kadınımızın ruhsal anlamda kendini bulmasını sağlıyor.

Hikaye dışardan bakıldığında acınacak haldelermiş gibi görünen ama içine girildiğinde özenilebilecek yaşamları gözler önüne seriyor. Okumak güzel olsa da öyle bir hayatın içine doğmadığıma şükrediyorum. Fazla zorlamaya gerek yok. Modernize edilmiş köy yaşamı neyime yetmiyor!!!   

Bu aralar taşınma telaşıyla boğuşurken okunan kitapların bloğa yerleşmesinde gecikmeler, hedef planında sapmalar oldu. Olsun, gecikmeler tel...

Hatasız Düşünme Sanatı


Fazlasıyla iddialı bir başlık... İsviçre'li yazar Rolf Dobelli'nin kitabından bahsediyorum. Hatasız Düşünme Sanatı kitabında, yapılan hataların tecrübe olarak tanımlandığı pozitif insan anlayışına ters bir şekilde kendi tespitlerini kurallar bütünü halinde yayımlamış.


Bakmayın ön yargılı bir giriş yaptığıma. İnsanları yanlış düşünmeye iten sebeplerin kısa bölümler halinde anlatıldığı ilginç bir kitap çıkmış ortaya. Okunması kolay ve üzerinde uzunca düşünebileceğimiz bölümlerle dolu. Kişisel gelişimcilere ve ekonomistlere şiddetle, sıradanlığı seçenlere de şiddetsiz tavsiye edilir.


Fikir vermesi için kitaptan bir takım bölümler ve alıntılar bırakıyorum. Keyifli okumalar...


Hayatta Kalana Bağlılık


Günlük hayatta başarılar başarısızlıklardan daha fazla görünürlüğe sahip olduğu için, başarı olasılığını, gerçekte olduğundan daha yüksekmiş gibi algılarsınız...


Yüzücü Vücudu Yanılsaması


Kadın mankenler kozmetik ürünleri için reklam yapar. Böylece kimi kadın tüketici o kozmetik ürünlerinin insanı güzelleştirdiğini düşünür. Ama o reklamlardaki kadınların manken olmasını sağlayan şey kozmetik ürünleri değildir.


Sosyal İspat


50 milyon insanın aptalca bir şeyin doğru olduğunu ısrarla iddia etmesi o şeyi doğru kılmaz!


Batık Maliyet Yanlışı


Film berbattı. Birinci saati ardımızda bıraktığımızda karımın kulağına fısıldadım: “Hadi eve gidelim.” Şöyle karşılık verdi: “Dünyada olmaz. Sinema biletleri için 30 euro’yu boşuna vermedik ya.”


Karşılıklılık


Geçenlerde bir kadın barlarda neden artık kimsenin kendisine içki ısmarlamasına izin vermediğini açıkladı: “O kişiyle yatağa girmeye alttan alta kendimi mecbur hissetmek istemediğim için.” Bu çok bilgece. Bir dahaki sefere süpermarkette şarap, peynir, salam ya da zeytin denemeniz için teklifte bulunulduğunda reddetmenizin neden faydalı olduğunu artık biliyorsunuz.


Otorite Önyargısı


Birçok kaza, kaptan pilotun bir hata yapması ve yardımcı pilotun bunun farkında olmasına rağmen sırf otorite inancından dolayı hataya dikkat çekmeye cesaret edememesinden kaynaklandı.


Zıtlık Etkisi


Neden manken kız arkadaşlarınızla birlikte görülmemelisiniz?


Hikaye Önyargısı


Kendi biyografimizden dünya tarihine kadar her şeyi “anlamlı” hikâyeler şekline sokuyoruz. Böylece gerçekleri çarpıtıyoruz, ki bu da kararlarımızın niteliğini etkiliyor.


Geri Dönüş Önyargısı


Bugün 2007’nin ekonomi tahminlerini okuduğunuzda, o zamanlar 2008 ila 2010 yılları için beklentilerin ne kadar olumlu olduğuna şaşırırsınız. 2008’de, finans piyasası içeriye doğru çöktü.


Şoför Bilgisi


Şirket sözcülerini, şovmenleri, gazetecileri, gevezelik edenleri, boş söz üretenleri, beylik lafların işportacılarını gerçekten bilgi sahibi olanlarla karıştırmayın.


Teşvik Hassasiyeti


1947’de Ölü Deniz parşömenleri keşfedildiğinde, arkeologlar her yeni elyazmasını getiren için bir ödül koydular. Sonuç, sayının fazlalaştırılması için parşömenlerin yırtılıp bölünmesi oldu. Aynı şey, dinozor kemiği getirenlere ödül vaat edildiğinde, 19. yüzyılda Çin’de yaşandı. Çiftçiler tam olarak korunmuş kemikleri topraktan çıkardılar, parçalayıp para kazandılar....

Fazlasıyla iddialı bir başlık... İsviçre'li yazar Rolf Dobelli'nin kitabından bahsediyorum. Hatasız Düşünme Sanatı kitabında, yapıla...