Az Biraz Mutlu


Sanırım ilk kez Adam Silvia kitabı okudum. İsminden etkilenerek, kolay bir gençlik kitabı okuyacağım beklentisiyle kafa dağıtmak için başladım. 


Kurtulmak istediğiniz anılarınız mı var? Leteo Enstitüsünü arayın ve kötü hatırlarınızdan arının sloganıyla daha ilk sayfalarda içine çekiyor. Konudan habersiz okuru bilim kurgu romanı beklentisine düşürüyor. Aslında böyle bir kuruluş olsa ne güzel olurdu, paraya para demezdi hayali kurduruyor. Ama okudukça hayal kırıklığı artıyor.


Hikayedeki kahramanımız 16 yaşındaki Aaron Sato, gerçek mutluluğa ulaşmak için çabalıyor. Geçmişinde bilmediğimiz derin trajediler barındırıyor. Kız arkadaşıyla arası iyi olmasına rağmen Thomas'la tanışıp yakınlaştıkça farklı duygular yaşamaya başlıyor. Geçmişini hatırlamakla unutmak arasında gidip geliyor. 


Hikayenin ana konusunun LGBT olduğunu kitabın taa ortalarında anladım. Konudan bağımsız olarak anlatımı çok yüzeysel buldum. 

Sanırım ilk kez Adam Silvia kitabı okudum. İsminden etkilenerek, kolay bir gençlik kitabı okuyacağım beklentisiyle kafa dağıtmak için başlad...

Agile


Sosyal medyada gezinirken agile kavramıyla karşılaştım ve konuyu irdelerken bir hayli aydınlanma yaşadım. İngilizce kökenli kelime dilimize atik - çevik ya da agility kelimesini dikkate alırsanız atiklik - çeviklik olarak çevriliyor. İş dünyası ise bu kelime üzerine farklı bir çalışma modeli kuruyor.


Agile kavramı ilk olarak 1950 li yıllarda IBM tarafından ortaya atılıyor. Bu nedenle olsa gerek, genellikle yazılım dünyasında çok benimseniyor. Varılmak istenen sonuca daha hızlı çalışarak değil daha akıllıca çalışarak ulaşmayı ana hedefi olarak belirliyor. Mükemmel olacağı varsayılan ürünü piyasaya sürmek yerine daha hızlı bir şekilde asgari çalışır ürünü yani orijinal tanımıyla Minimum Viable Product (MVP) kullanıcıya teslim ettikten sonra geri bildirimi değerlendirerek geliştirmeyi savunuyor. İlerlemeyi kontrol etmek ve belirli aralıklarla durum değerlendirmesi yapmayı (retrospektif) önemli bir kriter olarak belirliyor. Sonuçta yapılan işlem yap-ölç-öğren döngüsüdür. Kullanıcı geri bildirimi önemli olduğu için de insan odaklıdır.  


Geleneksel yaklaşımda ise ürün şirketin varsayımları üzerine şekillenerek piyasaya sürülüyor. Şirketler çalışanlarını yaptıkları iş bölümüyle aynı işi sürekli yaptırarak pratikleştirmeyi, dolayısıyla işin daha hızlı üretilmesini hedefliyor. Durup düşünmeden sürekli çalışmak ise bir süre sonra mesleki körlüğe, alanınızdaki yenilikleri ve gelişmeleri görememenize neden oluyor. Ayrıca işinizde pratikleşmek isterken yaptığınız hataları da pekiştirerek düzeltmesini daha zor hale getirebiliyor. 


İş dünyasıyla ilgisi olmayan biri olarak, onunda eksiklikleri var tarzında eleştiriler görsem de agile'de benimsenen kriterleri çok beğendim. Hobi olarak yaptığınız işte bile dikkate alınabilir. 


İnsan bazen bir kavramla aydınlanma yaşayabiliyor.

Sosyal medyada gezinirken agile kavramıyla karşılaştım ve konuyu irdelerken bir hayli aydınlanma yaşadım. İngilizce kökenli kelime dilimize...

Ramayana



Hintlerin en meşhur destanlarından olan Ramayana, MÖ.4. ile 2. yy arasında yazıldığı tahmin ediliyor ve dilimize Rama’nın gelişimi olarak çevriliyor.

Destan Hinduizm’in üç büyük tanrısından biri olan Vişnu’nun, Kosala krallığının prensi Rama’nın bedeninde yeniden doğuşunu anlatır. Kral kızı Şita’yı, Şiva’nın yayını çekebilecek bir savaşçıyla evlendireceğine söz verir ve bu yayı Rama çekerek kırar. Ama kralın 2. karısı (hikâyenin kötü kahramanı) Rama’yı, nişanlısı Şita’yı ve Rama’nın kardeşi Lakşman’ı sürgüne gönderir. Böylece iyi ile kötünün 14 yıl süren kavgası başlar.

Ramayana destanının Şita’nın tanrılara masumiyetini anlatma çabası, Rama’nın Şita’ya olan güveni, tanrıların yeryüzüne inmeleri gibi bölümlerinin farklı kaynaklarda farklı anlatımları varmış. Ama benim için bu kadarı yeterli.

Hintlerin en meşhur destanlarından olan Ramayana, MÖ.4. ile 2. yy arasında yazıldığı tahmin ediliyor ve dilimize Rama’nın gelişimi olarak çe...