Nasipse Adayız'da da konu yine yöneticilik. Bu kez de meslek hayatında başarıyı yakalamış bir doktorun belediye başkan aday adaylığı serüvenine ortak ediyor bizi. Bir taraftan halka kendini tanıtmaya çalışırken diğer taraftan parti yönetiminin gözüne girme çabasını izliyoruz. Hikayenin anlatımı o kadar bizden ki. Düğün salonlarında yapılan toplantılarda, sadece ayıp olmasın düşüncesiyle bedava ikramdan faydalanmaya çalışan konuyla ilgisiz kalabalıklar çıkıyor karşımıza. Dahası aday adaylarından bihaber parti yöneticileri, parti yönetimiyle arayı yapmaya çalışanları ve kendi çevresinin oyunu satmaya çalışanları izlerken üzülüyor insan. Sahi insan, tüm bu gayri ahlaki tavırları sineye çeken hatta kirli düzende kirlenerek savaşı kazanan biri belediye başkanı olmayı başardığında nasıl temiz kalabilir? sorusunu düşünmeden edemiyor.
Nasipse Adayız, Ercan Kesal'ın kendi hikayesi. Filmin yönetmenliğini de yapıyor. 27. Uluslararası Altın Koza Film Festivalinde Uzun Metraj Film yarışmasında En İyi Film ve En İyi Senaryo ödüllerini kazanan filmi aksiyon severler durağan bulabilir ama siyasi gündemi takip edenler sevecektir.
Çok tanıdık gelen bir konu...Bakarım bir ara. Teşekkürler tanıtım için.
YanıtlaSilSeçimler yaklaşıyor... Eminim hep bu film aklıma gelecek...
Sil