Kitap oldukça dikkat çekici "Atlas okyanusun dibinde bir kitap yatıyor. Anlatacağım, işte onun hikayesi." cümlesiyle başlıy...
Ülke olarak tarifsiz acıları yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz maalesef. Alt tarafta bir birini acımasızca öldüren ve yaşadıkları coğrafy...
Kabus gibi geçen on günden sonra bloguma biraz zaman ayırıp okuduklarımı da paylaşmalıyım sanırım. Bu kadar aradan sonra meraklı...
Bloglar arası etkileşimlerde çok fazla aktif olduğum söylenemez. Ama beklenmedik anlarda mimlenmek özellikle de kitaplar konusun...
Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Dün internette gezinirken 40 KB büyüklüğünde Blogger Konu Botu isimli bir uygulama gördüm. Uygulamanın boyutunun küçük olduğuna bakma...
Benim bu Mayıstan çektiğim nedir eyyy ahali. Lütfen okuyun, okuyun ki ne çektiğimi anlayın :)
- Abdullah aklımda çok güzel bir proje var. Bir ışık, bir ışık. Sana ödev olarak sorucam, cevaplar mısın???
+ Mayıs benim işim gücüm var, yoğunum. Hem çocuk muyum ben, ödevleri de sevmem zaten.
- Yaaa bir tane soru ne olur ki? Sanki TEOG sorusu, sanki işe yerleştirme sınavı... Temem temem soruyorum.
+ Sor hadi, sor ama cevaplamak için söz vermiyorum...
- Hayal et. Malın mülkün, paran pulun yani hiç bir maddi birikimin yok. Bir gün eline 4 kez kullanabileceğin sihirli değnek geçiyor. Ve kullandığın her hak için senden bir fedakarlık istiyor. Yalnız ilk hakkında para pul isteyip köşeyi dönmek yok. Hakkını neler için kullanırdın ve fedakarlıkların neler olurdu?
+ Peki, işte benim cevaplarım.
Yerimde siz olsaydınız ne derdiniz?
Benim bu Mayıstan çektiğim nedir eyyy ahali. Lütfen okuyun, okuyun ki ne çektiğimi anlayın :) - Abdullah aklımda çok güzel bir proje ...
Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabı bana Nietzche Ağladığında kitabını okuduğum sıralarda tavsiye edilmişti. Tavsiye sırasında da biraz ağır...
Kitabı almadan önce Recaizade Mahmut Ekrem' in Araba Sevdası romanının 1889' da yazıldığı ancak yaklaşık on yıl sonra basıldığ...
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal iken, pireler berber iken Anadolu'nun küçük bir şeh...
![]() |
Resme tıklayarak büyütebilirsiniz |
</body>bu kodu bulduktan sonra üst kısmına aşağıdaki kodları yapıştırıp kaydediyoruz.
<script type='text/javascript'>
//<![CDATA[
function replaceText(){if(!document.getElementById){return;}
bodyText = document.getElementById("comment-holder");
theText = bodyText.innerHTML;
theText = theText.replace(/\[img\].*?'.*?\[\/img\]/gi, "");
theText = theText.replace(/\[youtube\].*?'.*?\[\/youtube\]/gi, "");
theText = theText.replace(/\[img\]/gi, "<div style='clear:both'></div><img style='float:left;margin: 3px 0px 5px;border:1px solid #DDD;max-width:98%;background:#FFF;padding:4px' src='");
theText = theText.replace(/\[\/img\]/gi, "'/><div style='clear:both'></div>");
theText = theText.replace(/\[youtube\]http:\/\/youtu.be/gi, "<p style='margin: 5px 0px'><iframe width='480' height='360' src='http://www.youtube.com/embed");
theText = theText.replace(/\[youtube\]http:\/\/www.youtube.com\/watch\?v=/gi, "<p style='margin: 5px 0px'><iframe width='480' height='360' src='http://www.youtube.com/embed/");
theText = theText.replace(/&feature=/gi, "?rel=0' '");
theText = theText.replace(/\[\/youtube\]/gi, "?rel=0' frameborder='0' allowfullscreen></iframe></p>");
bodyText.innerHTML = theText;
}replaceText();
//]]>
</script>
[img]Resim URL Adresinizi Yazın[/img]
Edit : Yabancı bir temada gördüğüm yorumda video oynatma konusunda sorun çıktı. Anladığım kadarıyla blogger iframe kodunu engelliyor. bu nedenle video kodunu okuyamıyor. Hata giderilirse konu daha sonra güncellenecek.
Resme tıklayarak büyütebilirsiniz Bloguma renk gelsin, değişiklikleri severim diyenlerdenseniz yani cevabınız evet ise buradan buyur...
Kitabı ilk olarak Kitap Güneşim'in blogunda gördüm. Yazarının bu kitabı yazdıktan kısa bir süre sonra eşi ile birlikte intihar et...
90 ların çocukları olarak, çocukluk yıllarımızı anlata anlata bitiremeyiz. Sokakta oynayan son nesildik, daha samimiydik, arkadaş canl...
İnsan Ruhunun Haritası kitabını Ahmet Ümit'i fazla sevmeyen bir arkadaşımdan ödünç aldım. Hatta bana verirken "bu kitap far...
Hint fakiri gibi dolaşan, tırnaklarına bir kere manikürcü eli değmemiş, fosur fosur sigara içmekten yüzleri ve parmakları sararmış, soluk benizli, "abi"li, "lan"lı konuşan, Tunalı' daki Avrupai kafeler dururken Yüksel Caddesi' ndeki izbe, sigara dumanlı, çayın kirli bardaklarda getirildiği, kıraathane çay ocağı karışımı kahvehanelerde ömür tüketen solcu Alevi kızlarla aynı kefeye konmamak için makyaja ve kaşlarını aldırmaya erken başlamıştı Meral
Cennette Uzun Bir Kış, blog sözlük kitap tanıtım ve inceleme etkinliği ile yazarı tarafından imzalanarak gönderilen ve Barış Tuna...
seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak ve küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve daha çok kitaplardan kopyalar yapmakla yetindiğim halde ve insan resimlerini fotoğraflardan kareyle büyütmeyi kolayıma geldiği için tercih ettiğim halde seni tanıdıktan sonra gözleri yeni açılmış bir küçük hayvan gibi çevreyi şaşkın ve hayran bakışlarla insanı ve insan olmayanı ayırmadan incelemeye başladım ve kalemi iğne uçlu mürekkepli kalemi ve resim kağıdını alarak kırlara açıldım ve eskiden kurşunkalemle çalıştığım zamanlardan yani tarihlerden önce çizgilerimdeki kararsızlık yüzünden kağıdı sonsuz çizgilerle silip tekrar çizdiğim çizgilerle silgi izleriyle kararttığım halde doğrudan doğruya çini mürekkeple çalışmaya başladım hiç silmeden seçtiğim ağaçları evleri gökyüzünü yolları otları hele bu kadar ilgi çekici olduklarını ve büyük bir sevgiyle çizilebileceğini düşünmediğim otları ve toprağı yeni bir gözle daha doğrusu ilk defa çizebileceğimi hissettiğim bir gözle görmeye başladım ve ilk anda ışık ve gölge meselelerini hallettiğim söylenemezse de duyuş bakımından ve her şeyi sanki onların arasındaki gizli ilişkiyi sezmişçesine sürekli bağlantılarla yerleştirme bakımından kağıda geçirmeyi becerdiğim söylenebilirdi ve bunu sevginin bana kazandırdığı üçüncü göz olarak adlandırdığımı ifade ettiğim zaman bana kızmış ve alay ettiğimi senin duygularını hafife aldığım için uydurduğumu söylemiştin oysa bendeki tutukluğun senin yanında nasıl azaldığını bilsen evet senin yanında korkularımı benim dışımda var olan ve her zaman benden gizlenen şeyler karşı duyduğum korkuları onların yabancı ve düşmanca bir inatla bana sırlarını vermemelerinden duyduğum belirsiz sıkıntıları unuttuğum doğrudur derdişeklinde devam eder.
Bence roman ölmeden önce okunması gereken kitaplar listesinde de olmalı.
Sevgiyle kalın.
Roman bir trende başlar. Turgut Özben trende tanıştığı bir gazeteciye, ilgili kişilerden onay aldıktan sonra yayımlaması için elindeki...
Blogumun sağ tarafında da görüldüğü üzere bir süredir blog sözlükte yazarlık yapmaktayım. Aslında sözlük ve yazarlık kısmını da tam ola...
![]() |
Polis Memuru Tippit ile J.F.Kenedy benzerliği |
Bir süre sonra da başkanlık yarışının güçlü adaylarından Robert Kennedy' de Los Angeles' de bulunan Ambassador otelde suikastle öldürülür.
![]() |
Vurulma anından hemen sonra Robert F. Kennedy |
Daha önce kendini bu kadar tekrar eden bir roman daha okumamıştım. Belki de yazımın sonunda varmam gereken yargımı karadenizli gibi en...
Sabahattin Ali' nin Kuyucaklı Yusuf ve Kürk Mantolu Madonna ' sından sonra okuduğum üçüncü kitabı. Şimdi çok daha iyi anlıyo...
Aslında gündeme uygun olarak Sinan Akyüz' ün Piruze'siyle Sezen Aksu' nun Firuze' sini harmanlayıp ortaya karışık bir ...
Elimdeki kitap 2014 basımı, gerçi başka basımı var mı onu da bilmiyorum ama. İlk dikkat çeken özelliği kitabın baş kısmına yerleştir...
Bu aralar polisiyelerden devam ediyorum. Bazen zorlansam, olaylar döngüsü önceki kitapları çağrıştırsa da, pes etmek yok. Hazır bol ...
Kitabı iş yerimde terk edilmiş, sahipsiz bırakılmış ve boynu bükük kitaplar arasında buldum. Arka kapak yazısına göz attıktan sonra ...
* Kumral Ada Mavi Tuna - Buket Uzuner
* Memleketin Birinde - Aziz Nesin
* Ben Robot - Isaac Asimov
* Kürk Mantolu Madonna - Sebahattin Ali
* Kazancı Yokuşu - Ferhan Şensoy
* Hayvan Çiftliği - George Orwell
* Beyoğlu Rapsodisi - Ahmet Ümit
* 1984 - George Orwell
* Don Kişot - Miguel de Cervantes
* Kazım Karabekir Anlatıyor - Uğur Mumcu
* Hayatın Anlamı - Tolstoy
* Bin Muhteşem Güneş - Halit Hüseyni
* Aşkın Gözyaşları - Sinan Yağmur
* Şah ve Sultan İskender Pala
* Dönüşüm - Franz Kafka
Kitap Güneşim tarafından ' En çok beğendiğim 15 kitap' konulu etkinlikte mimlenmişim. Kendisine teşekkür ediyorum. Taki...
Tarihte yer alan bir çok ünlü felsefecinin yan karakter olarak yer aldığı ve Nietzsche' nin özellikle de ümitsizlik üzerine düşüncelerinin anlatıldığı güzel bir roman Nietzsche Ağladığında. Yazar romanın sonunda, kurgusunun bazı bölümlerini karakterlerin gerçek hayatlarından ve mektuplarından alıntılandığını, bazı bölümlerini ise kendi hayal gücüne dayandırdığını belirten bir açıklama yapmış. O döneme ışık tutan ve karakterleri daha iyi anlamamı sağlayan güzel bir açıklamaydı.
Kurgu bir çok fesefik romanda olduğu gibi iki kişinin arasında geçen konuşmalardan oluşuyor. Özetle şöyle; Baş döndürücü güzelliğe sahip Salomone, dönemin ünlü doktorlarından Breuer' in yanına gelerek kendisine aşık olan Nietzsche' nin intihar etmek üzere olduğunu ve Alman felsefesinin geleceğinin tehlikede olduğunu söyleyerek onun adına yardım istiyor. Breuer dillere destan güzellikteki Salomone' yi tekrar görebilmek için Nietzsche' yi sanki fiziki hastalıklarını tedavi edecekmiş gibi yaparak psikolojik rahatsızlığına müdahale etmeyi kabul ediyor. Nietzsche ise fazla tanınmamış ve çok az kişi tarafından bilinen iki kitabı yayımlanmış ünsüz bir filozoftur. Kendisini yaşadığı dönemde anlaşılamayan ve çalışmaları gelecekte anlaşılacak bir filozof olarak tanımlamaktadır. Nietzsche' de Dr Breuer' in psikolojik tedavisini üslenme karşılığında muayene olmayı kabul ediyor. Bundan sonra ise roman Dr. Breuer ile Nietzsche' nin karşılıklı kurdukları doktor - hasta ilişkisi şeklinde geçen psikoanalitik diyaloglarla devam ediyor.
Dr Breuer bu görüşmelerin ilk seanslarında kendi sorunlarını, psikolojik desteği reddeden ve kalın duvarlar ören Nietzsche' yi çözebilmek için onun sorunlarına yaklaştıran bir kurgusallıkla anlatmaya başlıyor. Ancak zamanla hastasının etkisinde kalarak kendi hayatıyla ilgili zihninde köklü değişiklikler yaşamaya başlıyor. Bu kafa karışıklığı o güne kadar kurduğu dünyasını yani eşini, işini, çocuklarını ve çevresini özetle tüm hayatını alt üst etmek üzeredir. Aynı şekilde Nietzsche' de Dr Breuer' in çözümlerini ve huzura kavuşma hikayesini kendi zihninde uygulamaya çabalarına girmektedir.
Her iki doktorda yaptıkları seanslardan sonra o seansla ilgili tespitlerini yazıyor. Bölümün sonunda okuduğum bu tespitlerin, bölümü okurken yaptığım çıkarımlardan farklı olduğunu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin söylediklerinden çok, bilinç altlarıyla ilgili tespitleri, samimiyetleri ve itirafları etkileyiciydi.
Romanda temel konu ümitsizlik olsa da evlilik, aşk, özgürlük, kader, inanç, mutluluk ve irade gibi kavramlar hakkında yapılan tespitlerle neden yaşadığımızın -varoluşumuzun- anlamlandırılmasını okuyoruz.
Kitabını emanet aldığım arkadaşım okurken neredeyse her sayfada bir kaç satırın altını çizmiş. Benim böyle bir alışkanlığım yok ama siz okuduğunuz kitapta beğendiğiniz cümleleri çizen ya da bir yere yazan biriyseniz elinizde uzun bir liste olacak demektir.
Son bir kaç söz olarak, kitap fikir değiştiren kitaplar listesindeymiş. Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere gibi bir de iddialı sloganı var. Bir de size sıkıntı veren her neyse onu tüm çıplaklığıyla birilerine anlatırsanız rahatlar hatta o sıkıntıdan kurtuluyormuşsunuz. Sonuçta utanç insanı öldürmüyormuş...
Keyifle okuyun...
Tarihte yer alan bir çok ünlü felsefecinin yan karakter olarak yer aldığı ve Nietzsche' nin özellikle de ümitsizlik üzerine düşünce...
Hoşgeldiniz

Akıp Giden Zaman
-
▼
2016
(
81
)
-
►
Kasım
(
10
)
- Özgün Bloglar, Tehlikenin Farkında mısınız?
- Hayal Kuruyoruz
- Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Nietzsche
- Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem
- Koca Yürekli Adam, Kız Rıza
- Blogger Yorumlarınıza Resim Eklensin İster misiniz?
- Satranç - Stefan Zweig
- İncir Kuşları - Sinan Akyüz
- İnsan Ruhunun Haritası - Ahmet Ümit
- Cennette Uzun Bir Kış - Barış Tuna
-
►
Ekim
(
11
)
- Tutunamayanlar - Oğuz Atay
- Blog Sözlük Kitap Etkinliği
- Marilyn: Venüsün Son Gecesi - Nazlı Eray
- İçimizdeki Şeytan - Sebahattin Ali
- Piruze - Sinan Akyüz
- Satılık Ruh - Yuzarsif
- Bir Kabusun Anatomisi - V. M. Giambanco
- Hipnoz - Brian Freeman
- En Çok Beğendiğim 15 Kitap - Mim
- Nietzsche Ağladığında - Irvin D. Yalom
-
►
Kasım
(
10
)