Benim bu Mayıstan çektiğim nedir eyyy ahali. Lütfen okuyun, okuyun ki ne çektiğimi anlayın :)
- Abdullah aklımda çok güzel bir proje var. Bir ışık, bir ışık. Sana ödev olarak sorucam, cevaplar mısın???
+ Mayıs benim işim gücüm var, yoğunum. Hem çocuk muyum ben, ödevleri de sevmem zaten.
- Yaaa bir tane soru ne olur ki? Sanki TEOG sorusu, sanki işe yerleştirme sınavı... Temem temem soruyorum.
+ Sor hadi, sor ama cevaplamak için söz vermiyorum...
- Hayal et. Malın mülkün, paran pulun yani hiç bir maddi birikimin yok. Bir gün eline 4 kez kullanabileceğin sihirli değnek geçiyor. Ve kullandığın her hak için senden bir fedakarlık istiyor. Yalnız ilk hakkında para pul isteyip köşeyi dönmek yok. Hakkını neler için kullanırdın ve fedakarlıkların neler olurdu?
+ Peki, işte benim cevaplarım.
İlk olarak kundaktaki bebeği, sokakta koşuşturması gereken çocukları yani masum halkı acımasızca katleden savaş teknolojisini yok ederdim sanırım. Dünyayı yönettiğini sanan o koca koca adamlara, huysuz bir amca edasıyla "gidin az ötede, kendi aranızda çözün sorunlarınızı" derdim. Teknoloji sıfırlanınca çok uzak mekanlara gitmek zaman mı alır? Olsun ben kağnıyla gitmeye de razıyım.
İkinci hakkımı tüm insanlığın gelecek kaygısı duymadan yaşayabileceği bir düzenin kurulması için harcardım. Öyle bir düzen olmalı ki, kaygısızca yaşamayı öğrenen insanlar, korkusuzca kendileri olmayı başarabilsinler. Hayallerinde yarattıkları karakterleri ve yaşamlarını facebook profillerinden çıkarıp gerçek hayata taşıyabilsinler. Gösteriş için değil gerçekten severek, o anı yaşayarak gezsinler, sosyal sorumluluk projeleri peşinde koşsunlar, doğaya ve hayvanlara sahip çıksınlar mesela. Varsın yapılabilecek en kötü iş bana kalsın, ben ona da razıyım.
Sonra tüm sınırları kaldırırdım. Biri Van' da ki kahvaltı salonunda kahvaltısını yapsın, diğeri Mardin' de Süryani şarabını içsin sonra buluşup Londra' ya gitsinler, Babil'in kulesine çıksınlar, Mısır piramitlerini gezsinler mesela. Öyle pasaporttur, vizedir hiç bir formalite olmadan. Sonra mahallemize gelen iki Afgan gezginle tanışsak güzel olmaz mıydı sizce de? Varsın bana yaşadığım şehirden çıkmak yasak olsun, ne fark eder?
Son hakkımı da tüm insanlığa okuma alışkanlığı kazandırırdım. Okur - yazar olabilmek için gerçekten hem okuyup hem de yazmak gerektiği anlaşılsın diye. Zihni açılsın insanlığın, her bağırarak konuşana ve her söylenene kanmasın mesela. Fikri ya da hayali olan da tüm insanlığın bir gün okuyacağını bilerek yazsın bir kağıda. Öyle komünizmdir, kapitalizmdir, maksizmdir dayatılamasın insanlığa. Bana yazmak yasak olsa da olur.
Sonra çok ama çok zengin olmak isterdim. Tüh bee, hakkım bitmiş...
Yerimde siz olsaydınız ne derdiniz?
Yerimde siz olsaydınız ne derdiniz?
Dünyadaki tüm sınırların kaldırılmadı benim de hayallerimden biri :) Çok hoş bir anlatım olmuş :)
YanıtlaSilBakalım, farklı hayaller gelecek mi yorumlara :) Teşekkür ederim.
Silherkesin kendi halinde yaşayacğı bir dünya olsun, kimse kimseye karışmasın böylece de savaşlar olmaz,, bir de duygular karşılıklı olsun hep :D
YanıtlaSilHerkesin kendi halinde yaşayacağı dünya güzelde, duygular karşılıklı olursa çok sıkıcı olmaz mı? Herkes sevdiğiyle evlense hiç entrika olmaz, dedikodu olmaz. Öyle bir dizi izlemek istemezdim meltem :D
Silentrika istemiyorm işte ben
SilSen ölme sakın. İnsanlığın net olabilen insanlara ihtiyacı var...
Silçok yaşama gibi bi isteğim yok:)
Sil😁 sen bu hayatta kendin için ne istiyorsun acaba çok merak ettim.
SilKimse o Mayıs ne eziyet çektirmiş sana vallahi ben olsam bir daha konuşmam onunla Sevmedim bende o insanı :))) Yazık olmuş tüh tüh....
YanıtlaSil😁😁😁 yok ya bu aralar bana çok yardımcı oluyor. Saolsun 😎
SilBence Kaç kaç :) Yazık etme kendine :)
SilYok ya şimdilik güvende hissediyorum kendimi 😆😆😆
Silİnsan oğlu savaş ile ölüm arasında kalmış durumda. İnsanları kendi haklarını öğrenmelerini, kendi özgürlüklerini özgürce yaşamalarını yapabilmek isterdim. Ötekileştirmeden sadece sevgi bağını korumalarını gönüle giden yolun sevgiden geçtiği öğrenseler ne güzel olurdu değil mi ?
YanıtlaSilAynen öyle kardeşim, yaşanılacak bir dünya olurdu.
SilTüm dünyada sınırların kalkması benim hayalim.. Her yer bizim, her insan bizim düşüncesiyle bir hareket ne kadar ütopik değil mi? :)
YanıtlaSilSınırlar kalkarsa savaşların gerekçesi de biter gibi geliyor bana ama maalesef fazlasıyla ütopik.
Silşu sınırlar kalksın artık ya , gerçekten ama , :D
YanıtlaSilNapsak acaba bu hayali gerçekleştirmek için 🤔 Sizin de bunu istemenize sevindim.
SilDilekleriniz gerçekten çok hoş sadece kendinize özel bir şey dilemeyi unutmuşsunuz:) Ben 1) Dünyada barış ve huzuru 2) İnsanların birbirini koşulsuz sevebilmesini 3) İnsan olabilmeyi 4) Mutluluğumun katlanarak artmasını dilerdim:)
YanıtlaSilİstemek kolay Melike hanım, her istek için bir de fedakarlık şartı var :)
SilHadi ya onu hiç fark etmemişim:) Ne yapacağım şimdi; fedakarlıklarımı da yazmam mı gerekiyor? Öyleyse biraz düşüneyim:)
YanıtlaSilYaaa, işin zor kısmıydı zaten fedakarlıklar. Hadi bakalım kolay gelsin :)
SilHala düşünüyorummm...
Sil😁😁😁 fedakarlık kısmı biraz zor geldi sanırım. Hadi bakalım kolay gelsin 😁
SilDilekleriniz hepimizin ortak ideallerinden biri. Ben bir dilek hakkimi kadinlarin hayati algilayis bicimlerini biz erkeklere benzemesi ve bizi daha az yormalari uzerine kullanirdim. Zira su an alisveris merkezinde pineklemekteyim :)
YanıtlaSilBak işte o bizim asli görevimiz. Kadınların bizi anlamasını beklemek fazla hayalcilik olmaz mı 😁😁😁
SilMerhaba, yazılarınızı takipteyim, bize de bekleriz...
YanıtlaSilhttp://hedefbodrum.blogspot.com/
Hayelsiz de yaşanmaz. Hayaller insanın bir nevi yaşama tutunmasıdır
YanıtlaSilÇok güzel tespit
Sil