Uzun zamandır kitaplığımda bulunan kitabın ilk sayfasına 11/08/2008 de Ardeşen/Rize'den aldığımı yazmışım. Bu güne kadar neden okumadığımı bilmiyorum ama çok şey kaybetmişim.
Tolstoy daha kitabın başında tüm insan toplumlarında dinin zamanla özünden uzaklaşarak sapma süreci yaşadığına, bu sapma sürecisinin sonunda da katılaşarak insanların sosyal hayatına etki edemez bir hal aldığına ancak varlıklarını bu şekilde korudukları sonucuna varmıştır. Kendi zamanını kastederek okumuş insanların artık dini kuralların güncelliğini yitirdiğini, bunun yerine insanların koyduğu sosyal kuralların geçerli olması gerektiğine inandıklarından bahsederek bu görüşlere karşı dini savunurken kiliseyi yerden yere vurmuş.
İnsanları önce ruhuyla inanıp iman eden, bu imanını zihnine kabul ettirerek hareket eden ve önce düşünceleriyle olayları kabul eden ve daha sonra ruhuna kabul ettirenler olarak iki gruba ayırmış. İlk gruptaki insanların düşünceleri oldukça basitken ikinci grubun oldukça karmaşık bir düşünce yapısı olduğuna dikkat çekiyor. Göstermek için de iman eden insanlar için tek bir ilahi kitap yeterken ikinci grup için ceza kanunu, medeni kanun gibi bir çok kanunla sosyal hayatı düzenlemek zorunda oldukları örneklemesinde bulunmuş. Dinsiz dedikleri insanların normal yaşamlarının bile karmaşık olduğunu özetle resimdeki gibi anlatmış.
Din Nedir sayfa 38 |
Dinin dönemini tamamladığı, bunun yerine insanların kendi kurallarıyla yaşaması gerektiğini savunanlara karşı verdiği cevaplar ve sorduğu sorularda oldukça düşündürücü. Hayatı Anayasa, ceza kanunu, mecelle gibi kanunlarla düzenleyerek önemli bir iş yaptıklarını sananlara karşı 'Bazıları eşit olduğu halde neden başkasını yarğılayabiliyor' sorusunu soruyor. İnsanlar tarafından kurulan dünya düzeninin insanların eşitliğinden çok zengin sınıfın haklarını ve çıkarlarını korumak için kurulduğunu bakın nasıl anlatmış;
Din Nedir - 44 |
Dinin yerini sosyal kuralların alamayacağını anlattıktan sonra kiliseye ve dini kullanan yöneticilere ağır eleştiriler yöneltmiş. Aslında İnsanların okudukça dinin özünden uzaklaştığının farkına vardıklarını ancak katı dini kuralların toplumu disipline ettiği ve yönetilmesi kolay bir toplum oluşturduğu için yozlaşmaya karşı sessiz kaldıkları suçlamasında bulunmuş. Suçlamanın ağırlığına bakarmısınız...
Din Nedir Sayfa 48 |
Peki zorbalar iktidarlarını nasıl perçinliyorlar ve nasıl koruyorlar?
Din Nedir - 127 |
Hangi konuda olursa olsun tartıştığınız insanlar gerçekten inanması güç fikirleri mi savunuyorlar. Sizce de bu söz günümüzü yeterince aydınlatmıyor mu?
Din Nedir - 125 |
Mısır piramitleriyle övünen insanlığın, piramitlerin yapımında eziyet edilerek öldürülen kölelere üzülmeyişi, I. Elizabet e övgü dizilirken bakanlarının yaptığı zulümlerinin görülmeyişi gibi daha bir çok konu. Bu konulara kafa yoruyorsanız ve biraz olsun felsefeyi seviyorsanız mutlaka okuyun. Çok şey kazanırsınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder