Memduh Şevket Esendal'ın gözlem yeteneğiyle birleşen yalın dilinin ürünü hikayelerinin ikincisi bu kitap. Yazar yaşadığı dönemde hikayelerini iki kitapta derliyor. Birinci ve ikinci kitap. Daha sonra ilk kitabının adı Otlakçı, ikinci kitabının adı ise Mendil Altında ismiyle tekrar piyasaya sürülüyor. Ayrıntı için buradan ilk yazıya ulaşabilirsiniz...
Aynı tat aynı lezzet devam ediyor. Hep gözümüzün önünde olan ve görmezlikten geldiğimiz şeyler anlatılıyor. Hiç bir şey bilmeyip bilge edasıyla ortada dolaşan insanlar, hiç bir yere varmayan konuşmalar vs. Küçük ayrıntıları fark ettirecek her şey var neredeyse...
Okuduğum bir çok kitapta, kitabın bir yerinde "ben daha önce bunu nasıl fark edemedim" aydınlanması yaşıyorum. Burada ise meclisteki bir görüşmenin anlatıldığı "Kuvvetli Hükümet" hikayesinde yaşadım bu aydınlanmayı. Konuşmacı meselenin özünü anlatmak yerine çevresinde uzun uzun konuşuyor. Böylece dinleyiciler yoruluyor, özden uzaklaşıyor ve heyecanını kaybediyor. Sahi hala tüm tartışma programlarında aynısı olmuyor mu sizce de? Hiç bir yere ve sonuca varmayan bir sürü lakırtı...
Kitapla kalın...
Daha önce duymamıştım. Ben buna bir bakayım.
YanıtlaSilMikro hikayelerin ilham kaynağı olabilir... umarım seversin
Silboş lakırdılar bizim işimiz diyeceğim ama sanırım bütün dünya bu halde şimdilerde....
YanıtlaSilİnsanlık olarak sonumuz kötü desene...
Sil