Yazarla tanışma kitabım oldu. Kendileri sadizmin kurucusuymuş. Saygılar sunuyorum.
Kitabı içinse ne yalan söyleyeyim çok daha güçlü ve eğlenceli bir hikaye bekliyordum. Hani bizim Aziz Nesin gibi güldürürken düşündürenlerden de olsa tadından yenmezdi. Ama olmadı.
Hikaye arka kapak yazısından da anlaşılacağı üzere içine kapanıklık ve melankoli içeriyor. Normalleştirdiğimiz yaşamların dolandırıcılıktan farkı olmadığı eleştirisi var. Aslında kendimizi soyutlayarak yaşamı izlediğimizde yazarın neyi anlatmak istediği çok daha iyi anlaşılıyor.
Yaklaşık 100 sayfalık kitap bekleneni veremese de okunabileceklerden. Bunun yanında yazarın Erdemle Kırbaçlanan Kadın ve Sodom'un 120 Günü kitaplarının daha iyi olduğunu öğrendim. Belki zamanla...
Birçok dikkatsiz kadın, kendilerine bir sevgili bulmaksızın ve kocalarını da karşılarına almaksızın, her türlü cilveleşme yöntemine açıktır. Ama bu yöntemle kendilerini, bekleyen kaçınılmaz sondan daha tehlikeli bir sona sürüklerler. Bu bağlamda, sözünü açtığımız bu konuya en çok uyacak olay ise kuşkusuz Languedovc markizinin başına gelenlerdir. Aklı bir karış havada, delidolu, neşeli ve açık görüşlü nazik bayan Guissac, Aumela baronuyla yaptığı mektup alışverişlerinin bir sorun yaratmayacağına inanıyordu. Böyle düşünmesinin başlıca nedeni bu mektupların zaten ortaya çıkmayacağına olan inancıydı; hatta bayan Guissac'a göre bu mektuplar bir gün ortaya çıkacak olursa da kocasına şöyle veya böyle masumiyetini kanıtlayacağına inanıyordu. Ancak yanılıyordu...
Sade hiç okumadığım yazarlardan, ben de bazı yazarlara karşı bir kaçıs var çözmem lazım
YanıtlaSilMutlaka oku diyemiyorum SevKoz... Akılda kalıcı bir kitap değil maalesef
Sil