Sokakta yaşayan insanlar vardır. Bulduklarıyla karnını doyurur, ev edindiği köprü altlarında gazeteleri yorgan yapıp uyurlar. Kahramanımız Andreas'ta bunlardan biridir. Orta yaşı geçkin ve hayattan beklentisi kalmayanlardan. Paris'te yaşıyor yaşamasına ama banliyö denen varoşların içinde. Evsiz barksız acınacak halde. Artık amaçsızlaşan şu yalan dünya da, birbirini tekrar eden günlerin birinde tanımadığı bir adamdan iki yüz frank alır. Adamın Andreas'tan tek isteği, borcunu ödeyecek parayı biriktirdiği zaman kiliseye bağışta bulunmasıdır. Andreas o günden sonra tekrar eden mucizevimsi tesadüflerle fazlasıyla iki yüz frank'ı bulur. Kiliseye bağış yapma azminde olsa bile her seferinde bulduğu paralarla bir güzel içer. Haksızlık etmeyelim, bir kısmını da saflığından faydalanan arkadaşına kaptırır...
Yazar Joseph Roth bu kısa ve klasikleşen novellasında, aslında kendi hayatının son dönemlerini gözler önüne seriyor. Yokluk içinde kıvranırken alkolle avunan birinin bağışlanma ve huzura kavuşma arzusu...
İşte size yazarın hayatının kısa özeti...
Avusturyalı yazar Joseph Roth, 1894 yılında. Edebiyat ve felsefe öğreniminden sonra Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. 1918 yılından itibaren önce Viyana’da, sonra Berlin’de muhabir olarak çalıştı. 1933 yılında Fransa’ya göç etti. 1939 yılında, henüz 45 yaşındayken Paris’te öldü. Joseph Roth, hayatının büyük bir bölümünü otellerde geçirdi, asla sabit bir adresi olmadı ve memleketinin Avusturya-Macaristan olduğunu, ancak bu monarşi tarihe gömüldüğünde anladı. Karısı Friedl, düğünden altı yıl sonra şizofren oldu. Roth karısının hastalığı nedeniyle ağır bir suçluluk duydu, maddi durumu giderek ümitsiz bir hal aldı. Ruhsal dengesini kaybeden ve ayyaş olan Roth, Paris’te bir yoksullar hastanesinde öldü. 1940’da karısı da, Roth’un ölümünden bir yıl sonra, akıl hastası olduğu gerekçesiyle Naziler tarafından öldürüldü.
Seksen sayfalık bu kısa öyküyü seveceğinizi düşünüyorum.
Keyifli okumalar...
Joseph Roth, Almancanın en değerli yazarlarından. Aziz Ayyaşın Efsanesi de kuşkusuz kendisinin en önemli yapıtlarından. Bir klasik ama bir çok özelliğiyle günümüzde de yeni bir küçük roman. Ölmeden önce, "Vasiyetimdir," dediği bu kitap, acı dolu son yıllarının bir özeti. İroni yüklü, hüzünlü, sizi hüzünle gülümsetecek bu edebiyat efsanesi.(Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı: 80
Bu kitabı ilk defa duydum. Ama okumak isterim. Konu ilgi çekici.
YanıtlaSilUmarım okur ve beğenirsiniz 😊
SilAvusturyali demek. Merak ettim goodreads listeme ekleyeyim 😊
YanıtlaSilYa evet, sizin oralardanmış :)
Silİlk defa duyduğum kitaplar arasında yerini aldı, konusu ilgi çekici geldi. Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilYorumun için ben teşekkür ederim
Sil