Isaac Asimov yolculuğuma verdiğim uzun bir aradan sonra tekrar dönme kararı aldım. 1920 de Rusya'da doğmuş olmasına rağmen (neden...
İnsanoğlunun yönettiği bir Dünya ancak bu kadar olur. Her yerde nükleer santraller, kimyasal silahlar, savaşlar ve sonu gelmez iktidar...
Avusturyalı yazar Joseph Roth, 1894 yılında. Edebiyat ve felsefe öğreniminden sonra Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. 1918 yılından itibaren önce Viyana’da, sonra Berlin’de muhabir olarak çalıştı. 1933 yılında Fransa’ya göç etti. 1939 yılında, henüz 45 yaşındayken Paris’te öldü. Joseph Roth, hayatının büyük bir bölümünü otellerde geçirdi, asla sabit bir adresi olmadı ve memleketinin Avusturya-Macaristan olduğunu, ancak bu monarşi tarihe gömüldüğünde anladı. Karısı Friedl, düğünden altı yıl sonra şizofren oldu. Roth karısının hastalığı nedeniyle ağır bir suçluluk duydu, maddi durumu giderek ümitsiz bir hal aldı. Ruhsal dengesini kaybeden ve ayyaş olan Roth, Paris’te bir yoksullar hastanesinde öldü. 1940’da karısı da, Roth’un ölümünden bir yıl sonra, akıl hastası olduğu gerekçesiyle Naziler tarafından öldürüldü.
Seksen sayfalık bu kısa öyküyü seveceğinizi düşünüyorum.
Keyifli okumalar...
Joseph Roth, Almancanın en değerli yazarlarından. Aziz Ayyaşın Efsanesi de kuşkusuz kendisinin en önemli yapıtlarından. Bir klasik ama bir çok özelliğiyle günümüzde de yeni bir küçük roman. Ölmeden önce, "Vasiyetimdir," dediği bu kitap, acı dolu son yıllarının bir özeti. İroni yüklü, hüzünlü, sizi hüzünle gülümsetecek bu edebiyat efsanesi.(Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı: 80
Sokakta yaşayan insanlar vardır. Bulduklarıyla karnını doyurur, ev edindiği köprü altlarında gazeteleri yorgan yapıp uyurlar. Kahraman...
“Düşlerin ya da daha yerinde bir deyişle, kâbuslara özgü dehliz ve labirentlerin krallığı: Yaşama geri dönen ölüler, aniden kaplana dönüşen yabancı bir ziyaretçi, aslında yeşil suratlı bir şeytanın üzerindeki kürkten başka bir şey olmayan çok güzel bir genç kız. P’u Sung-ling’in öykülerinden oluşan bu kitaba, onlar kadar şaşırtıcı ve umutsuz iki öykü daha ekledik. Yazarı büyük bir olasılıkla Cao Xueqin olan Kırmızı Köşk Düşleri XVIII. yüzyılda yazılmıştır. ‘Pao-Yu’nun düşü’, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında adlı yapıtında Alice ile Kırmızı Kralın birbirlerini düşledikleri bölümün ön anlatımıdır. Başlığı erotik bir eğretileme olan ‘Ay ve Rüzgâr Aynası’ ise belki de yazın sanatında tek başına duyulan cinsel hazzın onurlu ve kederli biçimde işlendiği tek anlatıdır.” -Jorge Luis Borges-(Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı : 96
"Her büyük yazar işe iyi bir okur olmakla başlar ve yıllar geçtikçe, tercih ettiği ya da dışladığı kitaplarla kendine kişisel bir...
Sir Francis Bacon (1561-1626), zenginlik ile yoksulluk, ün ile düşüş, tutarlılık ile tutarsızlık, akıl ile boş inanç arasında dalgalanan bir çağda yaşadı.Bacon'ın yetenekleri, ilgilerindeki evrensellik, düşüncesindeki esneklik, araştırıcılık, çağının pek az kişisinde vardır. Geçmiş gelenekleri ve yöntemleri tanır, çoğunu benimser, ama bununla kalmaz, o geleneklerle yöntemlerin hepsini umulmadık yeni gözlemlerle, kökten değişikliklerle aşmasını da bilir.Bacon, Denemeler'inde, değişik alanlardan edindiği gözlemler ve deneylere dayanarak kurduğu bilgelik ile "deneme"nin isim babası Montaigne'den ayrılır. O, Montaigne gibi kendi benliğini anlatmaz, yaşama uygulanabilecek bir bilgelik ortaya koyar. Bunu yaparken yarattığı zengin imgelerle bir dil ustası olduğunu da kanıtlar. Baronluğu ve Vikontluğu unutulsa da, Bacon'ın yazarlığı dört yüz yıldır hâlâ taze.
Sayfa Sayısı: 228
Yazarın fikirlerinden ya da hangi konular üzerine kafa yorduğundan bahsetmeden önce hayatını irdelemenin kitaba daha fazla değer katac...
Neden yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bir kez bu zavallılıktan sıyrılmayagörsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazı yazılır. (Ya da kendi kendine kanıtlamak için). Çünkü, insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar.
Tezer Özlü'nün yurtdışındayken Türkiye'deki dergilere yazdığı, dünya edebiyatıyla, sinema ve tiyatroyla kurduğu ilişkiyi kendi edebiyatı içinden yorumladığı yazılardan oluşan Yeryüzüne Dayanabilmek İçin, yazarın iç dünyasını takip eden tutkun okurlar için yeni bir ışık sağlıyor. Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk'un yazarından yine yaşamla ve ölümle hesaplaşan yazılar...
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 168
Melankoliyle bezeli özgürlükçü bir yazardır Tezer Özlü. Öyle ki Kafka, Svevo ile Pavese'nin yaşadığı yerleri görebilmek için otost...
Hoşgeldiniz
