Bir Delinin Hatıra Defteri // Gogol


Merhaba kitap severler...

Hiç bir tavsiye, telkin, öneri, baskı vs olmadan elime geçmişken okuyayım dediğim bir kitap. İçerisinde Bir Delinin Hatıra Defteri, Palto ve Burun olmak üzere üç hikaye var. Üç hikayeden de çıkarılacak sonuç toplumdaki seviye farkının daha doğrusu yumuşatılmış kast sisteminin iyi bir şey olmadığı.   

İlk hikayede bir günlük okuyoruz. Sıradan bir memurun, yüksek tabakadan kıza duyduğu platonik aşkın, kızın başka bir burjuva delikanlısına aşık olduğunu öğrenmesiyle yıkılışına şahit oluyoruz. Hemde ne yıkılış. Aşık' ın vahim durumu kendini bir beyzade sonrasında da İspanya kralı olduğunu sanmasına kadar ilerler. Sonuç akıl hastahanesi...

Palto hikayesi de benzer. Alt tabakadan bir memur kendisine yeni bir palto diktirebilmek için, yaptığı kaba hesaba göre bir yıl boyunca tasarrufta bulunmak zorundadır. Bu süre içerisinde kendisine yapılan tüm haksızlıkları sineye çeker. Paltosunu aldığı günün gecesi de gasp edilerek paltosundan olur. Devlet kapılarını zorlamasına rağmen hem sonuç alamaz hem de aşağılanır. Ve kısa bir süre sonra soğuk algınlığıyla birleşen kahırdan ölür. Sonrasında ise hayaleti tüm sorumlulardan intikamını alır.

Burun hikayesi ise acayip. Belkide ben anlamamışımdır bilemiyorum ama öyle olsa bile iyi anlatamayan yazar ya da iyi çeviremeyen çevirmendir bunun tüm sorumlusu. Hikaye anladığım kadarıyla şöyle. Adamın biri kahvaltı yaparken ekmeğin içinden burun çıkıyor ve bu burundan kurtulmak için gizlice nehre atıyor. Başka bir adam ise sabah uyanıp aynaya baktığında burnu olmadığını görüyor. Sonra bir yerde gördüğü başka bir adamın burnunun kendisinin olduğunu iddia ediyor. Velhasıl burun bulunuyor ama doktor artık yerine yapıştırılamayacağını söylüyor. Ama adamın asıl stresi sosyal statüsünü kaybetme korkusu. Sanırım yada evet evet bu bir rüya...

Sonuç olarak incecik bir kitap, eminin okursunuz...

Selametle kalın olur mu...

 
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

8 yorum:

  1. Sanırım bu hikayeleri kitap olarak değil de, ayrı ayrı okumuştum, siz anlatınca hatırladım :))

    YanıtlaSil
  2. Gogol neticede , tavsiyeye gerek yok :D

    YanıtlaSil
  3. Palto çok güzel bir hikaye, o hikayeden esinlenerek yıllar önce ben de bir palto hikayesi yazmıştım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke hikayenizin linkini yazsaydınız, sizin hikayenizi de okurduk Melike hanım...

      Sil
  4. :) Çok naziksiniz, yıllar önce yazmıştım, bulursam bir yerlerden yayınlar size haber veririm.

    YanıtlaSil