Aziz Nesin artık kanıksadığım üslubuyla, bu kez yabancısı olduğum barlar sokağının sakinlerini tanıtıyor bu romanında.
Hikayenin özü aslında dram, hem de ağırdan daha ağır bir dram. Güllü adında bir kız çocuğu doktor aileye evlatlık olarak verilir. Ancak doktor Güllü'ye göz koyar. Doktor' un Güllü' ye sahip olduğunu fark eden doktorun eşi, eşini kaybetme korkusuyla evin oğlununda Güllü' ye sahip olmasını sağlar. Güllü bu hayattan kurtulmak için mahallesindeki sevdiği gençten kendisini kaçırmasını ister. Ancak delikanlı buna cesaret edemez. Doktorun evinde yaşanan bir olay sonrasında da Güllü evden kovulur.
Hikayenin anlatımı oldukça farklı. Güllü' yü hep onu tanıyanların dilinden dinliyoruz. Günün birinde Güllü'ye yüklü miktarda miras kalır. Tabi ki mirası duyduktan sonra Güllü' nün akrabası olduğunu hatırlayan yakınların, mirastan pay alabilmesi için Güllü' yü bulması gerekmektedir. Bir yakınının Güllü' yü tanıyanları tek tek bulup konuşmasıyla da roman ortaya çıkıyor..
Aranan kişinin adı bir yerde Tatlı Betüş, bir yerde Lokum Betül, Bayan Döviz, Prenses Feşafeş, Evlatlık Şükran, Kopça Koparan Dansöz Gülcan Keklik, Müzayede Hanım, Çift Motorlu Mis Kamepa, Madam Entellektüel, Türk Lokumu, Yırtık Leyla, Şifreli Hanım, Betül Hanımefendi, Sarışın Bebek, Müstesna Hanımefendi, Madam Abus da onun isimlerindendir.
Tatlı Betüş' ün hayatındaki her isim farklı bir kesimin eleştirisini oluşturuyor. Aslında alçak sosyete olması gereken yüksek sosyetenin yozlaşmışlığını mizahi bir dille yerin dibine sokuluşunu okuyoruz.
Mizah sevenlerin ve yüksek sosyete meraklılarının severek okuyacağı bir kitap. Tavsiye edilir...
aziz,NESİN ?.... :)
YanıtlaSil