Dine Karşı Din


Ali Şeriati, 1933 yılında İran'ın Horasan şehrinde eğitimli bir ailede doğar. Babası Din öğretmenidir. Kendisi de üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Meşhed üniversitesinde dersler vermeye başlar. Aynı zamanda babasının kurduğu İslam Hakikatı Tebliği derneğinde siyasete bulaşır. Bir süre sonra hapse atılır, batının ve toplumun baskısıyla serbest bırakılır ama sıkı gözetim altında tutulur. İran da yaşamayacağı anlayarak İngiltere'ye gitmek istediği dönemde ölür. Otopsi sonucunda kalp yetmezliğinden öldüğü belirtilse de İngiliz istihbaratıyla iş birliği yapan İran güvenlik birimi SAVAK tarafından öldürüldüğü şüphesi vardır.


Dine Karşı Din, Ali Şeriati'nin konferanslarından derlenmiş ve kendi kontrolünden geçtikten sonra 1988 yılında yayımlanmış. Tüm din adamlarının ve liderlerin dinsizliğe ve küfre karşı mücadele ettiği söyleminin tutarsızlığını gözler önüne sererek başlamış anlatmaya. Tarihte toplumların farklı hayvanları veya figürleri kutsal saydığı, kendi kutsal değerlerinin olduğu, kendilerine özgü inançlara sahip oldukları görülürken yani dinsizlik bireysellikten öteye geçememişken, hiç bir zaman bir topluluk, millet ya da devlet olamamışken koca koca imparatorlar hangi dinsiz topluma karşı savaşmıştır?  Tabi ki dine karşı din...


Şeriati'nin kitapta yer alan konferanslarında, ağırlıklı olarak peygamber efendimiz ve sonraki dönemleri irdeliyor. Alevi sunni tartışması konusundaki yorumlarıyla İran'lıların tepkisini çekiyor ve kendisini sunni savunuculuğuyla suçlayan İran toplumuna aslında aleviliği savunduğunu tekrar tekrar anlatmaya çalışıyor.  


Dini tartışmaları tartabilecek ve yorum yapabilecek seviyede değilim. Ancak Şeriati'nin, Peygamberimizin ölümünden önce Hz. Ebubekir'in kıldırdığı namaz konusundaki, sahabe Ebuzer'in "Evinde yiyecek bir şey olmadığı halde, kılıcını çekip de insanlara saldırmayan kimseye şaşarım!" sözündeki, mısır piramitleri gezisi çıkarımındaki, halifelik kurumunun devlet yönetimine verdiği zararlar hakkındaki analizlerinden etkilendim.
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

4 yorum:

  1. Merhabalar.
    Ali Şeriati'nin "Dine Karşı Din" kitabını hala incelemeye devam ediyorum. Şu anda iki yıl oldu, hala araştırmalarım devam etmekte. Ben bu tür kitapları öyle bir çırpıda okuyup bitiremiyorum. Okuduğum her cümle ve paragraflar için hemen diğer kaynaklardan da araştırmaya başlıyorum.

    "...Ben de ayrımcılığın, haksızlığın, zulmün kökünün kazınması ve bunun yerine özgürlüğün ikame edilmesi gerektiğine inanıyor ve bu uğurda çabalıyorum. Fakirliğin ve sınıfsal yapıyı yerle bir edecek bir din arayışındayım. Bu dünyada insanlara kurtuluş ve özgürlük bahşedecek bir din arıyorum..." diyen Ali Şeriati'in "Dine Karşı Din" kitabını okumalarını herkese tavsiye ederim.

    Paylaşım ve bilgilendirmeniz için teşekkür eder, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep bey...

      Haklısınız, aslında üzerinde uzunca düşünülmesi hatta derin araştırmalar gerektiren konular var.
      Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

      Sil
  2. Üzerinde düşünülmesi, yorumlanması gereken bir kitap. Teşekkürler paylaşım için...

    YanıtlaSil