Veba, Albert Camus'un en ağır kitaplarından biri olarak bilinir. 1947 yılında yayımlanan romanda Cezayir'in Oran şehrinde bir anda ortaya çıkan veba salgını konu alınır. Roman, hastalığın çıkışı veya mücadele yöntemlerinden çok toplumsal tepkiyi gözler önüne sermesiyle okuru etkiler. İsterseniz yazarın anlattığı Oran'a bir göz atıp çıkalım.
Oran şehrinin özellikle de kenar mahallelerinde insanlar haftanın sadece bir günü temizliğini yapmakta ve hijyene gerekli özeni göstermemektedir. Havaların sıcaktan bunalttığı günlerin birinde, kenar mahalle apartman merdivenlerinde ölü fareler görülmeye başlanır. Olay önce basit bir temizlik sorunu olarak algılanır ve sümen altı edilir. Bir süre sonra ise olayın basit bir temizlik vakası olmadığı, farelerin herkesin gözü önünde can çekişerek ölmesiyle ortaya çıkar. Tabi ki veba artık insanlara da bulaşmıştır. Hastalığı kapan insanlar öncelikle bunun bulaşıcı olduğunu kabul etmek istemez ya da anlayamaz. Ancak hastalığın giderek yayılmasıyla bölge karantina altına alınır. Karantinada kalan insanlar ise tam bir çaresizlik ve terk edilmişlik içindedir. Hastalığı tedavi edecek ilaç bulunmamakta ve sırası gelen acı çekerek ölmektedir. Ölümleri feryat figan içinde karşılayan halk bir süre sonra alışır ve sırasını bekleme başlar. Hapishanelerde de durum aynıdır. Mahkumların ölmesi, en küçük suçun cezasının bile ölüm cezasına dönüşmesine neden olmuştur. Fısıltı gazetesinin yaydığı haberle, veba'nın ilacı olan içki kara borsa da satılmaya başlanmış, olayı fırsata çevirmeye çalışan stokçular türemiştir. Bu esaret, çaresizlik ve hengamenin içinde aşk (kadın) tamamen kaybolmuş, herkesi hayatta kalma mücadelesi sarmıştır...
Yukarıda kabaca tasvirini yaptığımız Oran kenti sakinleri aslında hayatın ta kendisini oluşturur. Hastalığa yakalananların çaresizliği ve yalnızlığı, ölüm bile olsa sıkça tekrarlanan belaların bir süre sonra insanları duyarsızlaştırması, sorunu çözmeye çalışmak yerine fırsata çevirmeye çalışanların ölümle burun buruna geldiğinde gerçeği fark edişi, bazı din adamlarının toplumu sükunete çağırmak yerine günahlarıyla daha da korkutması hep bizlik. Kim bilir, belki de veba'ya yakalandığı için karantinaya alınmış bir dünya da yaşıyoruzdur.
Sonuç olarak, biraz zor bir kitap ama okunmasında fayda var.
Sevgiler...
Camus adı çoğu okur için Yabancı romanıyla özdeşleşir. Ancak yazarın en önemli yapıtı aslında "Veba"dır. Keskin bir gözlem gücünün desteklediği arı bir bilinçle Veba, yalnızca çağımızın değil, tüm insanlık tarihinin ortak bir sorununa değinir: Felaketin yazgıya dönüşmesi. Camus'nün hiçbir yapıtında böyle acı bir yazgı, böylesine şiirsel bir dille ele alınmamıştır. "Veba", insanın ve ışığın şiiridir. Bu şiirde renkler alabildiğine koyu, ancak yazarın sesi o denli umut doludur. Beklenmedik bir boyuta ulaşan veba salgını tüm Oranlıları ilkin umutsuzluğa boğar, ardından Doktor Rieux, Tarron ve Grand'ın gösterdikleri dayanışma örneği, başta yetkililer olmak üzere herkese bir güç ve umut kaynağı olur.
Sayfa Sayısı: 277
Okunmasında fayda var. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilHer kitabın faydası vardır tabi ki de bu biraz düşürdürenlerden. Teşekkür ederim Ebemkuşağı
SilCamus'dan yalnızca Yabancı'yı okudum bu da okunmalı haklısınız da sanki okuyamayacakmışım gibi geldi bir an. Neyse kısmet artık. Elinize sağlık:)
YanıtlaSilHer iki kitabında temel mantık ve öğretisi aynı aslında. Varoluşçuluk felsefesi temelinde hayatı sorgulama... Umarım bir gün okursunuz. :)
SilBiraz karamsar bir kitap ama psikolojiyi analiz etmek için önemli olabilir.
YanıtlaSilKaramsarlık konusunu gözden kaçırmışım aslında, siz yazınca fark ettim. Teşekkür ederim.
SilZor kitapları severim. Veba kitabının hakkını veren çok güzel yazı olmuş. Veba, bir metafor olarak ele alındığında bu salgının tum dunyada hep devam ettiği görülmektedır.
YanıtlaSilZor kitaplar aralara serpiştirilince güzel oluyor bence, yoksa biraz beyin zonklamasına neden olabiliyor.
SilÇok güzel anlatmışsınız kitabı, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum Kadriye hanım 😁
SilAlbert Camus çok sevdiğim bir yazardır.Yabancı,Düğün ve Yaz isimli eserlerini okuyabildim şu ana kadar.Veba'yı henüz okumadım, siz de çok güzel anlatmışsınız,emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilSevdiğimden çok emin değilim ama okuruna çok şey kazandırdığı kesin... Düğün ve Yaz eserlerini de ben okuyamadım henüz, umarım onlarda en az bu kitabı kadar etkilidir. Teşekkür ederim :)
Sil