Lontano - Jean-Christophe Grange

Çok fazla polisiye okuyan biri değilimdir ancak gerilim konusunda ilginç tavsiyelerde bulunan Mayıs Yağmuru' nun blogundaki tavsiyesi üzerine okuma listeme aldım ve  ilk Grange romanımı okumaya başladım.



Her şeyden önce zor, dikkat isteyen ve fazlasıyla yerel öğeler içeren bir kitap Lontano. Bu durum fransız okur için sorun olmayabilir ama benim gibi fransız kültürüne fransız biri için zorlayıcı oldu. Bunun yanında kara büyüler, sadomazoşizim, fetişzm gibi sıradan insanlardan uzak sapkınlıkların cinayetlerle ilişkilendirilmesini anlamlandıramadım. Yani cinayetler intikam ya da hedef göstermek için mi yoksa ritüel gereği mi işleniyor, kafamda oturtamadım. Özellikle ilk iki yüz sayfaya kadar bir dağın yamacına tırmanma hissiyle yavaş ve dikkatli ilerlemek zorundasınız.  Ancak zor kısmı atlattıktan sonra akıntıya kapılıp gidiyorsunuz. İşte bu kısma geldiğimde Mayıs' ın 'katili tahmin etmeye çalışmayın bulamazsınız' tespitine inat, katilin kim olacağı konusundaki iddiamı iki kişi üzerine oynadım. Sonuç tabi ki hüsran.

Hikaye Kongo- Belçika ve Fransa üçgeninde geçiyor. Olaylar bir askeri üste no limit uygulaması sırasında öldürülen askeri öğrencinin soruşturmasıyla başlıyor.  Eski bir dedektif olana Gregoire Morvan kendi gibi dedektif olan oğlu Erwan Morvan'ı bu cinayeti soruşturması için görevlendiriyor. ilk cinayetten sonra Morvan ailesi ile ilişkili olabilecek kişiler, kırk yıl önce ölen ve çivili katil olarak bilinen seri katilin yöntemi kullanılarak öldürülmeye başlanıyor.

Romanda her şeye rağmen bir yarım kalmışlık hissi var.  Muhtemelen bu durum serinin devamı şeklinde çıkan ve Fransa' da yayımlanan ancak henüz çevirisi yapılmamış 'Congo Requiem' de giderilecektir. Yine de kurgudaki takıldığım noktaları sizinle paylaşmak istiyorum. Eğer romanı okumayı düşünüyorsanız sürprizi bozabilir.

- Spoiler İçerir-

Ben katilin baba Gregoria Morvan ya da dedektif olan oğlu Ervan Morvan çıkacağı öngörüsünde bulunmuştum. Aslında yazarın okuru bilinçli olarak bu yöne kanalize ettiği dikkatli okurun gözünden kaçmayacaktır. Bunun yanında okur tüm cinayetleri Ervan Morvan' ın bakış açısıyla okumaktadır. Elbette komiser Morvan işinde başarılı ve olayları her yönüyle analiz edebilmekte ve en küçük ihtimali bile değerlendirmektedir. Ancak Morvan kişileri yeterli düzeyde analiz edememekte ve bağlantılarını çözememektedir. Bu nedenle yeni çivili katilin soruşturmada kendisine yardımcı olarak görevlendirilen bir polis çıkması, Krispo lakaplı, Philippe Kriesleri yeterince tanımayan, romana figüran oyuncu tavrıyla katılan yardımcı polisin tahmin edilmesi elbette mümkün değildir. Yine de katil krispo çıksa bile baba Morvan' ın özellikle de 40 yıl önceki cinayetlerle ilişkili olduğu yönünde bir yönlendirme var.

Bunun yanında katil krispo' nun amacı tam olarak anlaşılamıyor. Çivili katil tarafından yetiştirilen ya da etkisinde kalan krispo, eğer Morvan ailesinden intikam almak istiyorsa neden sürekli yanında bulunduğu Ervam Morvan' ı öldürme girişiminde bulunmuyor? Hatta kurbanlarının iç organlarını boşaltıp, içlerine çivi dolduracak kadar ritüel tutkunu bir katil ilk kurbanını nasıl rastgele seçiyor?   Üstelik bu cinayet için askeri bir üst seçiliyor.

Borsacı kardeş Leo ile film yıldızı olmak ve para kazanmak için kendisine fetişzm derecesinde cinsel sapkınlık yapılmasına izin veren Gaille' nin ise romandaki yerini oturtamadım. Leo babasının yönlendirmesiyle, afrikadaki maden şirketleri üzerinden hisse senedi alım-satım yoluyla Morvan hanedanlığı kurmaya çalışıyor. Gaille ise kendi ailesine zarar vermeye çalışan bir iç hastalık gibi. İki kardeşle ilgili bölümleri okurken Morvan ailesinin karşısında organize olmuş bir güç varmış hissine kapılırken katil tek kişi çıkıyor.

Aklımda deli sorular...

Sonuç olarak pişman değilim. Tavsiye edene teşekkür ediyorum ve bende size tavsiye ediyorum.

Gürül gürül kitap okuyun...   
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

23 yorum:

  1. Polisiyeyi seviyorum. Okuyabilirim sanırım. Ama bu aralar çok fazla kitaba okumalıyım diyorum ama sonuç yok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı sorun bende de var. Onun içinde gündemi değil kitap bloglarını takip ederek liste oluşturmaya başladım. Acelesi yok, sırayla :)

      Sil
  2. grange'nin kitaplarının en zorunu seçtin ben sana dedim :) . Adamın tarzı bu yönde katil ya çok alakasız biri çıkıyor ya da hikayenin kahramanı sandığın kişi katil çıkıyor. Eğer tavsiye istersen koloni, siyah kan veya ölü ruhlara ormanı benim çok beğendiğim kitaplarıdır. Zaten sonunda seri katil ben çıkıcam :) hahahahahhahah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben pişman değilim. Tabi ki onları da listeye alırım. İyi ki blogunu bulmuşum ya, nerden bulduysam :))

      Sil
  3. :))) İyimi ettin Kötümü ettin bilemedim vallahi İçimde bir seri katil bir polis bir dedektif gacet bir bişi bişi var ama bilemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin içindeki canavar. Sıradan ölümler kesmiyor seni, kanlar fışkırmalı, kollar bacaklar havada uçuşmalı. Sen polis olsan adamı öldürür ondan sonra yakalarsın sanki. Öyle bir profil çizdin bende :)

      Sil
  4. Hahahahhahaha İlahi biri bu yazıları okusa ben mapus yolları gözükür bunlar ne diyor diye sende beni Kasap yaptın bu arada Ben kan görünce bayılıyorum :) İşin birde o kısmı var bakma bıd bıd konuşuyorum ama yane ....

    YanıtlaSil
  5. Şaka gibi ama gerçek İnan inan....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) film izliyormuş gibi düşün sorun kalmaz bence...

      Sil
  6. Vallahi benim durum ciddi o başka bir boyut kimsenin anlamadığı ve farklı bir şey ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) senin duruma çözüm bulursam haber ederim, söz :)

      Sil
  7. Ben biliyorum Hekimlik benimkisi Korku başka bir durum ..

    YanıtlaSil
  8. Garange'ın tüm kitapları böyle diyebilmeyi çok isterdim ama hepsini okumadım , fakat okuduğum 4-5 kitap ta aynı izlenimleri edindiğimiz söylemek mümkün , benim vazgeçilmezim olmamıştı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki de çok fazla polisiye tutkunu olmadığımız için ayrıntılar ve yerel unsurlar bize fazlalık gibi geliyordur Eylem. Ben yine de bir kaç kitabını daha okuma listeme aldım.

      Sil
  9. Gizli sözcük tutkun olmak bunu gerçekten sevmek bu tarz kitapları sever iseniz zaten bıkmazsınız bulmaca çözer gibi Bu Ahmet ümit içinde grance içinde Agatha içinde geçerli Hepsinin tarzı farklı olsada sağ gösterip sol vurmak Aşk romantik Vampir serileri benim tarzlarımda bu değil mesela hepimizin farklı beklentileri farklı algılayış biçimleri mevcut ben wowww derim Öteki sarmadı diye bilir Beklenti tarzınız bunlarla alakalı Birde kitaptan ne istiyorsunuz sayfaları çevirdikçe neler çıkabileceğini 3 5 çıkabiliyor Kötü olanlarda var gerçi polisiye gerilimde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarının tamamına katılmakla birlikte benim için polisiye de iki temel sorun var. Birincisi cinayet yöntemlerinin çok ütopik olması, yani gerçeklikten uzaklaşması. İkincisi de çözülürken şans faktörünün çözümde temel oluşturması. Elbette polisiye de kurgunun zor olduğunu da kabul ediyorum.

      Şunu da buraya not olarak düşeyim; özellikle ülkemizde Müge Anlı anlatıları şeklinde polisiye yazılsa en çok satanlara girer.

      Sil
  10. Yukarların duruşunu bozmayım dedim. Aldım kitabı gibi gibi begendim Hayvan çiltligini Aziz Nesin okuyan biri olarak kıyaslama yapamıcam Fena değil demekle yetiniyorum...
    Müğe ablamızın yerine kimse tutamaz Birde Avukat zaten Hukuk okuyor şuanda Ya 4 yada bitirme tezi ile uğraşıyor diye biliyorum. Çok kafalı ama ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kafa dağıtmak ve rahatlamak icin okuyan biriydim. Bu anlamda bana yeni şeyler öğrettin. Zor kitaplara da bakmam lazımmış itiraf ediyorum:)

      Sil
  11. Estağfurullah Kafa dağıtma kısmı benim için çocuk kitapları en güzel onlar oluyor Hayvan Çiftliği güzel olmasına güzel ama Aziz nesin bu tarz şeyleri çok uzun zamandır yazmış ve adam göstere göstere canı çıkmıştır. Aynısını farklı farklı versiyonlarla bizlere servis ediliyor İnan Samed Behrengiyi o bile daha güzel bilemedim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öylesine okumakla insana değer katacak şeyler okumak arasındaki farkı farkettim sayende ya... seni daha sıkı takip ediyorum artık :)

      Sil
  12. Teşekkür ederim Böyle anlarda bir kal gelme oluyor bana idare et :)

    YanıtlaSil