Yahudi soykırımı tarihin en trajik belki de en kafa karıştırıcı olaylarından biridir. Hitler'in Kavgam kitabını okuduğunuzda yahudilerden nefret etmek için kendince haklı sebepleri olduğunu görürsünüz. -Kavgam hakkındaki yorumumu BURAYA tıklayarak okuyabilirsiniz.- Ancak şimdi orayı kim okuyacak diye düşünenler ve konu bütünlüğü için kısaca burada da bahsedelim. Hitlerinde komutan olduğu Almanya, 1. Dünya savaşında yenilmiştir. Savaştan sonra Almanya'yı ülkesi için hayatını ortaya koyanların yerine asker kaçakları ve yahudilerin yönetmeye çalıştığını fark eder. Üstelik yenilgide 1. Dünya savaşı sırasında yahudilerin etkisiyle greve giden silah fabrikalarının etkisinin büyük olduğunu düşünmektedir. Bu nefretler birikiminin her biri soykırıma giden yol taşlarıdır.
Ayşe Kulin de bu romanında soykırımın zirve yaptığı dönemi yani 2. Dünya savaşında yahudilerin Türk Büyükelçilikleri tarafından kurtarılmalarını konu alıyor. O dönemde, Avrupanın bir çok şehrinde yahudi olduğu tespit edilenleri toplama kapmlarına alınmaktadır. Sonrası ise malüm. Büyükelçiliklerimiz ise Türk vatandaşı olan ya da en azından atalarından Türkiye de bulunmuş olanlara Türk Pasaportu vererek Türkiye' ye kaçırma derdindedir.
Olayın hikaye kısmı ise kısaca şöyle; Osmanlının son Sıhhıye Nazırı Fazıl Reşat Paşa' nın kızı Selva ile Musevi delikanlı Rafael Alfandari evlenmeye karar verirler. Ancak iki gencin aileside bu evlilige onay vermez. İki genç mutlu olmak ümidiyle Fransaya yerleşmeye karar verirler. Bu kezde başları nasizim ile derttedir. Sonrasında ise zorlu bir tren yolculuğu ile kurtuluş hikayesi başlıyor. Özellikle Selva ile büyükelçilik görevlileri Tarık ve Macit' in etrafında dönüyor olaylar.
Ben Nefes Nefese'yi okuyuncaya kadar İspanya yahudilerinin II. Beyazıt tarafından kurtarıldığını, bunun dışında yahudilerle doğrudan irtibatımızın olmadığını düşünüyordum. Meğer Büyükelçilerimiz tarafından da kurtarılan binlerce yahudi varmış. Öğrenmiş oldum. Bir de İnönünün ülkemizi 2. Dünya savaşına sokmamak için yaptığı oyalama politikasından övgüyle bahsedilmiş.
Son söz olarak; elbette hitlerin cezalandırma yöntemini onaylamak mümkün değil. Bütün bunların yanında günümüzde bile Hitleri çileden çıkaran davranışların, daha açık yazmak gerekirse tüm köşe başlarının yahudiler tarafından tutulduğunu ve dünyaya hükmetme gayretinde olduklarını düşünüyorum.
Roman mı? Akıcı, sıkmayan okunabilecek bir kitap.
Sevgiyle kalın...
Ayşe Kulin de bu romanında soykırımın zirve yaptığı dönemi yani 2. Dünya savaşında yahudilerin Türk Büyükelçilikleri tarafından kurtarılmalarını konu alıyor. O dönemde, Avrupanın bir çok şehrinde yahudi olduğu tespit edilenleri toplama kapmlarına alınmaktadır. Sonrası ise malüm. Büyükelçiliklerimiz ise Türk vatandaşı olan ya da en azından atalarından Türkiye de bulunmuş olanlara Türk Pasaportu vererek Türkiye' ye kaçırma derdindedir.
Olayın hikaye kısmı ise kısaca şöyle; Osmanlının son Sıhhıye Nazırı Fazıl Reşat Paşa' nın kızı Selva ile Musevi delikanlı Rafael Alfandari evlenmeye karar verirler. Ancak iki gencin aileside bu evlilige onay vermez. İki genç mutlu olmak ümidiyle Fransaya yerleşmeye karar verirler. Bu kezde başları nasizim ile derttedir. Sonrasında ise zorlu bir tren yolculuğu ile kurtuluş hikayesi başlıyor. Özellikle Selva ile büyükelçilik görevlileri Tarık ve Macit' in etrafında dönüyor olaylar.
Ben Nefes Nefese'yi okuyuncaya kadar İspanya yahudilerinin II. Beyazıt tarafından kurtarıldığını, bunun dışında yahudilerle doğrudan irtibatımızın olmadığını düşünüyordum. Meğer Büyükelçilerimiz tarafından da kurtarılan binlerce yahudi varmış. Öğrenmiş oldum. Bir de İnönünün ülkemizi 2. Dünya savaşına sokmamak için yaptığı oyalama politikasından övgüyle bahsedilmiş.
Son söz olarak; elbette hitlerin cezalandırma yöntemini onaylamak mümkün değil. Bütün bunların yanında günümüzde bile Hitleri çileden çıkaran davranışların, daha açık yazmak gerekirse tüm köşe başlarının yahudiler tarafından tutulduğunu ve dünyaya hükmetme gayretinde olduklarını düşünüyorum.
Roman mı? Akıcı, sıkmayan okunabilecek bir kitap.
Sevgiyle kalın...
Çok severek okuduğum bir kitaptı. :) Hiç unutmadığım Ayşe Kulin kitaplarından birisi :) Son sözüne bende katılıyorum. Soykırım da yaşadıklarını, simdi yaşatıyorlar.
YanıtlaSilBence de güzel kitap ama unutulmazlarım arasina girer mi şüpheliyim. Katkın için teşekkür ederim.
SilEski kitapları daha iyi Ayşe Kulin'in , gece sesleri , köprü , vs .
YanıtlaSilDaha önce bir gün kitabını okumuştum. Orada da terör sorununu anlatıyordu. Hep kronikleşen sorunlar üzerine yazıyormuş gibi bir his oluştu bende. Eylem karşılaştıkça okurum artık napalım :)
Silgüzel bir anlatım olmuş ellerinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Saygılar
SilAyşe Kulin okuyamıyorum nedense ama konu ilgimi çekti. Yahudi soykırımı en son okuduğum Serenad'da bahsedilmişti.Bu konuyla ilgili bir kaç kitap okusam iyi olacak :)
YanıtlaSil:))) tabiki her konuda fikir sahibi olmak iyidir.
SilAyşe Kulin'in bu kitabını bana orta okul Türkçe öğretmenim çok önermişti, ortaokul bitti, lise bitti, ünideyim hala okumadım :D Okuyacağım umarım ki bir gün :D
YanıtlaSil:D Böylece önerilere ne kadar açık olduğunu öğrenmiş olduk :)))
SilAçık olmasam unuturdum :D Bana önerileni her zaman hatırlarım ve zamanı geldiğinde okurum :))
Sil:)) kitap hakkındaki yorumunuzu blogunuzda okumayı sabırsızlıkla bekliyorum :)
SilÇok sevemedim nedense Ayşe Kulin kitaplarını. 2-3 tane okumuşumdur en az, sonra niyeyse pek okumadım. Sıra mı gelmiyor desem popüler kültür beni itiyor mu desem ne desem bilemedim. Yine de konusundan haberdar olmuş oldum, genel kültür neticede :) Teşekkür ederim.
YanıtlaSil:)) Hepsi olabilir ayrıca her ünlü yazarı herkes sevmek zorunda değil demi ama :)
SilBu arada twitterdeki duyurunu okudum, siyasetten uzaklaşmana sevindim...
Ben de sevindim :) İyice morali sürekli bozuk, mutsuz ve negatif birine dönmüştüm. Artık, ben de herkes gibi biraz bencil biraz da mutluluk kovalayan biri olmaya çalışacağım. İnşallah başarılı olurum.
SilYani siyasetin bize ne faydası var ama değil mi. Umarım çok mutlu bir hayat yaşarsın :)))
Sil