Babil'in En Zengin Adamı



Babil şehri milattan önce 1894 yılında bugünkü Irak topraklarında kuruluyor. Kurulduğu tarihlerde Arkad İmparatorluğu'na bağlı küçük bir şehirken, Hammurabi döneminde gelişip büyüyerek imparatorluk haline dönüşüyor. O dönemlerde yeraltı kaynaklarının zenginliği bilinemediği için tamamen ticaret ve mühendisleri sayesinde dönemin en zengin şehirlerinden biri haline geliyor. İnsan zekasının parıldadığı imparatorluk, İştar kapısını, Babil Kulesini ve bugün dünyanın 7 harikasından biri sayılan Babil Asma Bahçelerini insanlığa hediye olarak bırakıyor. 


Babil İmparatorluğu'nun varlığını sürdürdüğü dönemlerde, insan hayatı için ekonomi çok önemli bir hal alıyor. Öyle ki borcunu ödemeyen biri köleye dönüşebilirken, para biriktiren bir köle ise özgürlüğüne kavuşup zengin olabiliyor. İşte o dönemden günümüze ulaşan tabletlerin birinde adı geçen Babil'in Kervan Taciri Arkad'ın hikayesi bu kitapta anlatılıyor.


Hikayemiz, artık zenginliğin dibini sıyıran yaşlı Arkad'ın, hükümdarının isteği üzerine eğiticilerin eğiticisi tavrıyla küçük bir grup insanı yetiştirmesini konu alıyor. Hem kendi yaşadıklarını, hem çevresindeki zenginlerin hayat felsefesini öğrencilerine aktarıyor.   


Kitaptan küçük bir alıntı; Arkad'a göre olan Altının Beş Yasası..


1- Altın, kendi ve ailesinin geleceği için servet yapmak üzere gelirinin onda birini bir kenara ayıran herkese seve seve ve artarak gelir.
2- Altın, kendisine karlı bir iş bulan akıllı sahibi için dirençle ve istekle çalışır; otlaklardaki sürüler gibi hızla çoğalır.
3- Altın, nasıl yatırım yapılacağını bilen akıllı adamların sözlerine kulak vererek yatırım yapan dikkatli sahibinin koruculuğuna tutunur kalır.
4- Altın, bilmediği, görmediği işlere ya da amaçlara yatırım yapan ya da bilenlerin öğüdüğünü almayan kimselerden kaçar.
5- Altın, kendisini olanaksız kazançlar için zorlayan ya da üçkağıtçıların dolandırıcıların çekici önerilerine kapılan ya da kendi deneyimsizliğine ya da romantik yatırım güçlerine emanet eden adamlardan uzak durur.

 Arkat'ın sadece bu 5 öğüdü değil, diğer deneyimleri de yabana atılmamalı... 

Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

2 yorum:

  1. Kısa bir süre önce Babil adlı bir film izledim ve konusunun kitapta bahsi geçen Babil şehri olduğunu sanıyordum :) şimdi şehri biraz tanımış oldum. Kitap ilginçmiş, bilgilendirme için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle bireylerin paralarını yönetmesi konusunda başucu kitabı bence...

      Sil