İzin, tatil ve gezmenin üzerine bir de internet sorunları eklenince neredeyse bir aydır blogdan uzak kaldım. Zor olsa da dönüşü yine bu süreçte okuduğum bir kitapla yapmak istedim.
Muhtemelen kolay okuma olacağını düşünerek daha önce hiç okumadığım yazar Hande Altaylı'nın Kahperengi kitabını seçmiştim. Aslında kitabı yüzeysel anlatan ve beğendiğini itiraf etmekte zorlanan bir blogda görmüştüm. Ne yalan söyleyeyim bir zamanların meşhur fantazi kitabı Melissa P. versiyonu bir şeyler okuma beklentisiyle başladım.
İlginç bir şekilde sürükleyici buldum ve sevdim. Hatta taa lise yıllarımda okuyarak etkisinden kurtulamadığım Buket Uzuner'in Kumral Ada Mavi Tuna'sındaki tadı aldım. Bu beni kitaba daha da bağladı...
Roman geçmişle şimdiyi beraber anlatıyor. Böylece kahramanımız Narin'in hem geçmişte hem de günümüzde yaşadığı aşkları, travmaları, ihanet ve dostluklarını okuyoruz. Her ne kadar edebi olmamakla eleştirilse de anlatım dilinin akıcılığı, olay örgüsü ve betimlemeleriyle rahatlıkla okunabilir.
Bu arada benim izlemediğim ve kitabın özünden uzaklaştığı yönünde eleştirilen Merhamet dizisi de bu eserden uyarlamaymış. Bilginiz olsun...
Bu kitapla bir yerde daha karşılaştım.Yazarıyla tanışayım bir ara. Kumral ada mavi tuna kitabı ise beni çok eskilere götürdü...
YanıtlaSilBence sen de seveceksin
Sil''Ne yalan söyleyeyim bir zamanların meşhur fantazi kitabı Melissa P. versiyonu bir şeyler okuma beklentisiyle başladım.''
YanıtlaSilBüyük itiraf :)
Kumral Ada Mavi Tuna, bende çok izi olan bir kitap. Ona benzettiğin için merak ettim.
:)) buralarda olabildiğince gerçek düşüncelerimizi paylaşmalıyız ama değil mi 🤔
SilBana sorarsanız bu kitap çok daha güzel bir ismi hak ediyor...