Dünya'nın hiç bir yerinde bulunmayan kitapların bulunduğu Buenos Aires’teki ulusal kitaplığın yöneticisi de olan Arjantinli yazar Jorge Luis Borges içinde bulunduğu durumu çok iyi değerlendirmiş. Kendi okuma zevkine göre oluşturduğu ve içerisinde kendi kaleminden çıkan eserlerinde bulunduğu fantastik bir edebiyat serisi hazırlamış. İşte bu seriye Babil Kitaplığı denmiş.
London'un Midas'ın Müritleri eseri de Jorge Luis Borges'in listesine girmeyi başaranlardan olmuş. Kitaptaki hikayelere değinmeden önce yazar Jack London'dan kısaca bahsetmek gerekir sanırım. Amerikalı yazarın hayatı hakkındaki bilgiler net olmasa da 12-18 saat çalıştığı ağır işten kurtulmak için İstiridye Avcılığı yaptığı, korsanlık yaptığı, hapse girdiği, üniversiteyi parasızlık yüzünden okuyamadığı, sonrasında yazdığı hikayelerin bir çok dile çevrilmesiyle hem ünlü olduğu hem de amiyane tabirle parayı bulduğu bilgileri var. 40 yaşındaki erken ölümü de tartışmalı. Hayatın son döneminde acı çektiği ve morfin kullandığı bu nedenle intihar ederek yaşamına son verdiği bilgisi yaygın.
Mahupi' nin Evi
Hayatın Kanunu
Yüz Karası
Midas'ın Müritleri
Gölge ve Parıltı
Eser yukarıdaki 5 hikayeden oluşuyor. Tüm hikayeleri neredeyse son satırına kadar etkisini kaybetmeden, merakla okutturuyor. Mahupi'nin Evi'nde yazarın İstiridye Avcılığı dönemine dair izler bulurken hikayenin sonuna kadar ne olduğunu anlayamıyoruz. Hayatın Kanunu'nda belgesel izleyicilerinin bir çok kez izlediği orman kanununun insan hayatına uyarlanışının hikayesinde son ana kadar ümitle bekliyoruz. Yüz Kara'sında kendi sonunu hazırlayan bir adamın zekasına hayran kalıyoruz. Midas'ın Müritleri anarşizm'in başarısına şapka çıkarırken Gölge ve Pırıltı'da hırslarıyla düşmana dönüşen iki arkadaşın akıllara durgunluk veren görünmez olma mücadelesini okuyoruz.
Hikaye sevmeyenlerin bile severek okuyacağını düşünüyorum.
Hikayeleri severim,bunu da okuyacağım. Teşekkürler paylaşım için...
YanıtlaSilBence sende beğeneceksin
Sil