Her devrim kendi çocuklarını yer önce...
İstiklal harbi bitmiş yeni bir devlet kurulmuştur. Cumhuriyetin temelleri yerli yerine oturtulmaya çalışılmaktadır. Gazi Paşa Cumhurbaşkanı, İsmet Paşa ise Başbakandır. Gazi Paşa 14 Haziran 1926 tarihinde İzmir'e seyahat planlamaktadır. Ancak İzmir valisi Kazım Bey'in Gazi Paşa'ya çektiği telgrafla suikasttan haberdar eder ve seyahatin ertelenmesini sağlar.
Plana göre suikast İzmir'in Kemeraltı semtinde yapılacaktır. Yoldan geçmekte olan Gazi Paşanın otomobiline, Lazistan Milletvekilliği ve İstiklal Mahkemesi üyeliği yapan Ziya Hurşit Bey'in kaldığı Gaffarzade oteli ile Gürcü Yusuf ve Laz İsmail'in bulunduğu otelin berber dükkanından bomba ve ateş edilecek, sonrasında ise suikastçılar yan sokakta otomobilde bekleyecek olan Çopur Hilmi ve Giritli Şevki tarafından kaçırılarak sakız adasına götürülecektir. Bu plan Giritli Şevki'nin 15 Haziran 1926' da yazdığı ihbar mektubuyla deşifre olur. Suikastta yer alacak kişiler ivedilikle yakalanır.
Olayı yargılamak üzere Ankara'dan İzmir'e hareket edecek olan İstiklal Mahkemesi, 8 ay kadar önce kapatılan tüm Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası milletvekillerinin tutuklanmasına karar verir. Bunun üzerine istiklal harbinde üstün hizmetleri bulunan Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Bekir Sami Bey, Rüştü Paşa, Refet Paşa ve Cavid Bey tutuklanır. İsmet paşa iki eski dostun arasında kalmıştır. İstiklal Mahkemesi kararının milletvekili dokunulmazlığına aykırı olduğunu ileri sürerek Kazım Karabekir Paşa'yı serbest bıraktırır. Ancak Gazi Paşa buna sinirlenerek İsmet Paşa'ya gönderdiği telgrafta paşaların tutuklanmasının önemli olduğunu vurgular. İsmet Paşa ise eski dostunun mahkemede suçsuz olduğunun kanıtlanacağından emin olduğunu söyleyerek Kazım Karabekir Paşa' nın tekrar tutuklanmasına göz yumar. Planın öğrenilmesinden hemen sonra tutuklanan Sarı Efe Edip Bey'in ifadesinde, suikastın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası merkezinde planlandığını söylemesiyle olay İttihat ve Terakkiperverciler ile Kuvay-i Milliyecilerin hesaplaşmasına dönüşür. Böylece devrimde hak iddia eden bir çok kişi tasviye edilir.
Burada önemli bir dipnotu da paylaşmalıyız. İstiklal Mahkemeleri tamamen mahkeme heyetinin KANAATİNE göre karar verecektir. Bu kanaat, önce 10 yıl hapse mahkum ettiği iki kişinin itirazı üzerine idam edilmelerine neden olacaktır.
Yargılama sonucunda paşalar beraat ederken 13 kişi idama mahkum edilir. Gazi paşa bu davadan sonra eski silah arkadaşlarının tekrar gönlünü almaya çalışır ve Çankaya köşküne davet eder. Tüm kırgınlığına rağmen davete katılan Kazım Karabekir Paşa'nın erken ayrılacağı Gazi Paşa'ya söylenmez. Kazım Karabekir'in kendisiyle görüşmeden ayrıldığını öğrenen Gazi Paşa'da kırılır. Daha sonrasındaysa Kazım Karabekir'in İstiklal Harbimizin Esasları yazı dizisi nedeniyle aralarındaki ipler yine gerilir. Kasım 1938'de Gazi Paşa tekrar Kazım Karabekir'i görmek ister ama bu istek hiç bir zaman Kazım Karabekir Paşaya iletilmez.
Davanın sonuçlarını, suçlamaları, savunmaları ve idam mahkumlarının son sözlerini ayrıntılarıyla okumak ve kaynakçalarıyla birlikte araştırmak isterseniz kitabı mutlaka okumalısınız. Hala tam olarak aydınlanamaması ve tartışmalı kararlarıyla yakın tarihimize damga vuran olayı güvenilir bir kaynaktan okumak isteyenler için başucu kitabı niteliğinde.
Keyifli okumalar...
Çok değerli bir sunum, teşekkür ediyorum. Edineceğim kitaplar arasında. Bu arada affınıza sığınarak bir yazım yanlışını düzeltebilir miyim? Suikast doğru yazılış olacak. Sü kasd arapça olan yazılış şekli imiş.
YanıtlaSilSaygılar,
Uyarınız ve verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim. Saygılar.
Silayy hiç mumcu okumadığımı çok üzülerek belirtmem gerek ama okumayı çok fazla istiyorum , bakalım
YanıtlaSilÇok cesur ve iyi bir araştırmacıymış. Bu günden bakılınca daha net görünüyor
Sil