Sadece Başbakan Okusun // Erdal DEMİRKIRAN


Şehirler arası bir yolculuk öncesi terminalde oyalanmam gereken bir zamanda almıştım kitabı. Almadan önce hakkında bilgi ya da eleştiri okumamıştım. Kitabı seçmemdeki en büyük etken "benim başbakandan neyim eksik" düşüncesi. Buradan kitap isminin ne kadar önemli olduğunu yazarlarımıza bir kez daha hatırlatıyoruz.   

Ülkemizde yaşayan her vatandaş gibi sizinde ülkemizin nasıl daha iyi seviyeye gelebileceği konusunda yapılması gerekenler listeniz olmuştur. Tamam tamam belki liste değil ama bu konuda ahkam kesmişliğiniz vardır illa ki benim gibi. Yazarımız da düşünmüş bizim gibi ama o daha cesaretli davranarak topladığı 107 fikrini hikayeleştirerek anlatmış. Takibi tüm özellikleri ve kültürel yapısı ülkemize tıpa tıp uyan Navarenga adında hayali bir ülke üzerinden.

Fikirlerin geneli herkesin olmasını istediği türden olsa da, bazıları saçma, bir kısmı ise çok ütopik geldi bana. Mesela kitabın baş kısımlarında başbakan mesai başlangıcını 3 saat kadar öne çekmenin, gün ışığından daha fazla yararlanarak ülkeye maddi olarak inanılmaz bir kazanç getireceği tezi işlenirken, ilerleyen sayfalarda trafik sıkışıklığına bulduğu çözüm değişkenlik gösteren mesai başlangıcı olarak görüyor. Bunun yanında kimliklere hedef yazdırılması, üstün vatandaşlık sertifikası, acizlik sertifikası, mirasın kaldırılması gibi insanları üretime kanalize eden ve üzerinde düşünülebilecek birçok fikir var. Terör konusunda bulduğu çözüm özellikle bugünlerde hepimizin arzuladığı kadar acımasız. Neyse, kitaptaki bütün fikirleri burada paylaşıp okuyucunun merakını heba etmeyelim.

Benim kitapla ilgili saplantılı olduğum tek konu, aldığı tüm kararları -kararları doğru olsa bile usul olarak yanlış- tek başına diktatörce alan bir başkanın arzulanıyor olması. Bir diktatör gelmeli, doğru ve cesur kararlarıyla bizi kurtarmalı, yoksa demokratik yollarla bu kadar radikal kararlar alınamaz. Çok yanlış çok...

Keyifli okumalar...  
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

6 yorum:

  1. Ben de hiç duymamıştım bu kitabı. Bu arada blogunuzun teması çok iyi olmuş))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tema biraz zorladı ama benimde içime sindi. Teşekkür ederim Sercan bey

      Sil
  2. Anladığım kadarıyla bir ütopya kitabı, yazar kendi dünyasını yaratmış. Varlığını ve düşüncelerini demokratik bir ortamda ifade etmek istemiş kitabı yayınlayarak. Ve tabi ki eleştirinize katılıyorum, demokratik bir ortamda bütün kararlar verilmeli...

    sevgi ve ışıkla

    YanıtlaSil
  3. kitabı duydum ama okumadım , pek te fikirleri sıcak gelmedi sanki , başımızda zaten yeterince dikatatör var ya , yazarın bunun hayalini kurması yanlış bence ...

    YanıtlaSil