La Mancha isimli küçük bir köyde yaşayan 50 li yaşlarında bir asilzadedir senyör Kesada. Okuduğu ve doğruluğuna inandığı şövalye romanlarının etkisinden olsa gerek "ben saksı değilim" havasına bürünür birden.
Kahramanımız şövalye olmaya karar verir. İlk iş olarak kendisine şövalye olmaya yaraşır bir isim bulur. Artık adı Don Kişot' tur. Sevgilisiz şövalye olur mu hiç? Dulcinea Del Toboso isimli hayali bir sevgili bulunarak sorun çözülür. Atımızın ismi de artık Rossinante' dir. Allah'tan ki kendisiyle birlikte maceralara atılmayı kabul eden uşağımızın adı bir şövalye uşağı için uygundur da isim bulmak zorunda kalmaz. Seyisimiz Sancho Panza da eşeğiyle bir adaya vali olma vaadinin de etkisi ve hayaliyle maceralara atılır.
Şövalyemiz önce dev olduğunu iddia ettiği yel değirmenleriyle savaşır, sonra kürek mahkumlarını kurtarır. Yol üstünde karşılaştığı şövalyelerle vuruşur. Neredeyse her seferinde yere yıkılır.
Çevresindekilerin delidir ne yapsa yeridir yada deliyle birazda biz dalga geçelim havasındaki yaklaşımları sayesinde istediğini aldığı da olmuştur. Şövalyeliği böyle bir etkinlikle alırken seyisimize de bir şehir hediye edilerek kısa sürelide olsa vali olmanın duygusu tattırılır.
Gençlik yıllarımda okuduğum ve sadece eğlenceli bulduğum roman ikinci okuyuşumda aslında mükemmel bir sistem eleştirisi olduğunun farkına vardım. Yel değirmenleri sistemin çarklarını vurgularken sevgilisi uğruna verdiği savaşı simgelemekte, uşak ise çıkarı uğruna her şeyi yapabilenleri.
Zeka böyle bir şey işte sevgili okur. Doğrudan eleştirmeye cesaret edemediğiniz sistemi, masallarla kendisine kahkaha attırarak yerden yere vurabilirsiniz. Korkak bir seyisle bile bir şehrin nasıl adilane yönetilebileceğini anlayanın gözüne gözüne sokarsınız da anlamayan yönetici güler geçer...
Keyifli okumalar...
iyi kitap :D
YanıtlaSilBunuda mı okudun :)
SilDon Kişot'u okumayan yoktur herhalde :D
YanıtlaSilBu aeada Çekilişine katıldım. Umarım adresimi kaybetmemişsindir :)))
SilBu klasiği çok severim ben. Okuyalı uzun zaman oldu ama o değirmenlerle savaş hep gözümün önünde canlanır :)
YanıtlaSilIkinci kez neden okunmasın değil mi ama :)
SilSeverek takip ettiğim blogları blogumda gormekten ayrıca mutlu oldum. Hoşgeldiniz
Çok güzel bir klasik roman:)
YanıtlaSilEvet aynen öyle :)
Sil