Antik Batı Klasiklerinden olan ve uzun zamandır kitaplığımda bulunan ve bir ara göz attığım kitabı adam akıllı okumak bu günlere nasip oldu. Elimde okumadığım başka bir kitabım olsaydı eminim ki daha başlamamıştım, eminim çok şeyde kaybetmiştim. Kitabı bu kadar ertelememin nedeni arka kapak yazısı. Arka kapak yazısını okudukça aslında kısa bir özet okuduğunuzu anlıyorsunuz. Evet, tam olarak sonunu bildiğiniz bir romana başlıyorsunuz.
Eğer kitabı raflarda gördüyseniz, sonunu bildiğim bir kitabı neden okuyayım yanılgısına kesinlikle düşmemelisiniz. Her şeyden önce okuyucunun gururunu da okşayan oldukça etkileyici ve akıcı bir dili var. 33 bölümden oluşuyor ve her bölüm kendi içinde harikulade. Okurken bir çiçek bu kadar da kutsallaştırılır mı canım duygusu oluşsa da, edebiyatla bir çiçeğin nasıl bir ülkeyle özdeşleştirilebileceğin en güzel örneği bu roman.
Bu kadar ön bilgiden sonra birazda romandan bahsedelim. 1672 yıllarından yani 17. yüzyıl Hollandasında geçiyor ve acı bir olayla başlıyor. Bu yıllarda 7 eyaletin birleşmesiyle Hollanda kurulur. Halklar her dönem kendi içlerinden inandıkları güçlü liderler çıkarır ve yeni kurulan Hollanda için o dönemin önemli şahsiyetleri siyasete atılan Cornelius De Witte ve kardeşi John De Witte dir. Ancak her dönem halk kendi içinden üstün nitelikli liderlerini çıkarsa da bazen şeytan da kötü niyetli insanlara altın tepside fırsatlar sunmaktadır ve tarihi de hep kazananlar yazmaktadır. Her iki kardeş de kazananlar tarafından hain olarak ilan edilirler ve tutuldukları hapishaneden başgardiyanın güzel kızı Rosa' nın da yardımıyla kaçmak isterken halk tarafından linç edilirler.
Acı linç olayından önce Cornelius De Witte yardımcısı aracılığıyla Vaftiz oğlu* Carnelius Van Baerle' ye bir not gönderir. Carnelius Van Baerle ise zengin bir doktordur ve zamanının çoğunu bahçesinde lale yetiştirerek geçirmektedir. Zamanla yetiştirdiği lalelerin ünü dört bir yana dağılır ve ülkenin her yanından laleleri görmeye turist gelmeye başlar. Bu durum lale yetiştiricisi kıskanç komşusu Isaac Boxel'i rahatsız eder. Üstelik Haarlem Çiçekçilik cemiyeti de Siyah Lale yetiştirene yüklü miktarda ödülün verileceği bir yarışma düzenlemiştir. Kıskanç komşu Isaac linç edilen hain Cornelius De Witte'nin, Cornelius Van Baerle'ye gizli bir not gönderdiği ihbarında bulunarak şikayet eder ve idama mahkum ettirir.
Geriye kalan bölümlerde ise güzel Rosa'nın bulunduğu hapse gönderilen Cornelius ile Rosa arasındaki aşkı, siyah lalenin Rosa'nında yardımıyla hapishanede gizlice yetiştirilme heyecanı, kıskanç komşu Isaac'ın laleyi çalması, Rosa'nın ödülü kazanması, prensin Cornelius'u affetmesi, Rosa ve Cornelius un evlenmeleri etkileyici bir dille anlatılıyor.
Kitabın son cümlesi... Bazen bir insan 'Çok mutluyum.' diyemeyecek kadar çok acı çekmiş olabilir.
* Vaftiz baba hristiyanlıkla ilgili bir terimmiş efendim. Yani birinin vaftiz babasıysanız özetle onun manevi gelişiminden sorumlu oluyorsunuz. Tanrıyı ve İsa'yı ona öğretmekle görevlisiniz.
Hocam bende de öyle bir kitap vardı :D Haladır okuyamadım. Ama bu kitap güzelmiş. .Teşekkür ettim.
YanıtlaSilKitap hem okumaya değer hem etkileyici... Okumak güzeldir hocam...
SilÇok teşekkürler böyle uzun güzel ve açıklayıcı bir özet bulmak güzel özelliklede vaftiz babanın tanımı çok işime yaradı tekrar teşekkürler.
YanıtlaSilİşinize yaramasına da ben çok sevindim :)
SilYıllar önce daha 11 12 yaşlarında okuduğum bir kitap ben çok sevmiştim. 💛
YanıtlaSil11-12 yaşlarında bu kitabı okuyup sevdiniz mi... Tebrik ederim gerçekten
SilBunun icinden bana unsuz bensesmelerini soyler misin 5 tane😆
YanıtlaSilAcil mi 🤔
SilŞu an elimde başlayacağım ama ben iş bankası yayınlarından aldım
YanıtlaSilOlsun. Okuduktan sonra blogunda paylaşırsın artık. Düşüncelerini merakla bekliyorum :)
Sil