Gezi Parkının Öğrettikleri



Yoğunluktan dolayı biraz geç oldu ama bu konuda bir kaç kelam etmeden olmaz. Ben taksim gezi parkının tarihi, ne yapılmak istendiği, faiz baronları, yurt dışı bağlantısı iddiaları vs. yada neye ne için karşı çıkıldığı üzerinde durmayacağım.  Bu konular zaten benimde yaptığım gibi 10 gündür her yerde her platformda tartışılıyor. Eylemin ayak sesleri ve bana hatırlatıklarını, kafamdaki deli soruları sesli düşüneceğim...

Eylem ilk sinyallerini verdiği sırada benim ilk dikkatimi çeken eylemlerin geçmişle benzerliğiydi. Basamak basamak geriye doğru gittiğimde bundan önceki T.C eylemlerini, daha öncesindeki Cumhuriyet Mitinglerini ve daha da öncesindeki Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık eylemlerini gördüm. Sanki tüm bu eylemler hep aynı el tarafından organize ediliyordu. Tersten okursak özellikle de T.C eylemi sosyal medyadaki ayak sesleriydi bu olayların....

İlk günlerde Türk medyasının olaylara sansür uygulamasıyla olayları sadece twitterden takip etmek zorunda kaldım herkes gibi. Eylemci kesimini takip ettiğimde Türk baharı çoktan başlamış hatta sona yaklaşılmış havası vardı. -Ankara da yaşadığım için- Kızılay a giderseniz bu hissi yaşayabilirsiniz ama istediğiniz yöne doğru yürüyerek 20 dakika giderseniz hayat normal akışındaydı. Peki hangisi gerçekti?

Sonra peşi sıra gelen yalan haberler ve fotoğraflar ! Panzerin ezdiği gösterici, tahrir meydanının taksim meydanı gibi gösterilmesi, ilk gece binlerce polisin istifa ettiği haberleri. Kumral Ada Mavi Tuna romanıyla beni kendisine hayran bırakan Buket UZUNER' in, Ece TEMELKURAN' ın beğenmedikleri siyasi iradeye karşı insanları nasıl sokaklara dökmeye çalıştıklarını gördüm. Toplumsal hafızası olmayan; daha 28 Şubat sürecini bile yaşamayan, algılayamayan 13-18 yaşlarındaki çocukların yönlendirilmesini hatta kullanılmalarını gördüm. 

Ben olaya tarafsız bakmak zorunda değilim diyen sözde akademisyenle tartıştım. Günde on kez nasılsın diyen insanların bırakın sizi anlamasını, gözlerini kapatıp arkasını döndüğünü gördüm. Soruma cevap veremeyenlerin hakaretleri yada görmezden gelmeleri de oldu elbet. Sonuç olarak top yekun bir sosyal ağ temizliği...

Allah aşkına !!! İnsan yürüdüğü yolda yanında yürüyenlerin salladığı bayrakların ne anlama geldiğini araştırmaz mı?

DEMOKRASİ NEDİR?

Eğer elimde bir imkan olsa sayın Cumhurbaşkanı na 'Demokrasinin seçimden ibaret olmadığını anladık' sözüne binaen demokrasi nelerden ibarettir diye sorardım... Halk seçim yada referandumla yönetime katılmaz mıydı? Toplantı ve gösteri yürüyüşleri toplumsal bilinci artırmak için yapılmaz mıydı? Peki nedir bu ille de benim dediğim olacak derdi? Hayır referandum da olmaz benim dediğim olacak !!!

Sonuç olarak: Bu olaylardan en çok karlı çıkan çok sayıda sempatizan kazanan, gençleri polise düşman eden marjinal sol örgütlerdir. Masum eylemlerden sempatizan kazanmayı çok iyi biliyorlar. 

İstanbul u bir iki ziyaretim dışında bilmem. Ama olaya daha geniş perspektiften bakıldığında Karadenizli uşaguma katılmamak mümkün değil...

Selametle...



Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder