Git Kendini Çok Sevdirmeden

Tuna KİREMİTÇİ günümüz gençliğinin belki de en çok ilgi uyandıran yazarlarından biridir. Özellikle twitterda S.Balun ve Özdemir Asaf tan sonra en çok cümlesi paylaşılan yazar, benim gördüğüm. Cümlesi paylaşılan da biraz garip oldu ama sanırım twitter kullanıcıları tarafından rahatlıkla anlaşıldım. 

Gecen sene toplu olarak indirdiğim e kitapların içerisinde iki tane de Tuna KİREMİTÇİ nin kitabı vardı. Ya ondadır ya bunda tekniğiyle ilk olarak bu kitabı seçtim. 

Yazar Arda adında 42 yaşındaki bir kadının günlüğünü okutuyor. Öyle sürükleyicilik ya da acaba ne olacak durumu yok. Bol bol betimlemelerle dolu. Mesleğim gereği bir çok evi yada odayı yazılı olarak anlatmak zorunda kaldım. Benim için oda; kapıdan girişe göre sağda kanepe, karşıda pencere ve pencerenin önündeki masadan ibarettir. Ama edebi olarak odayı anlatmanın böyle olmadığını farklı yerlerin betimlemelerini defalarca okuyarak kanıksadım. Mesela şöyle oluyormuş: Odanın kapısı açıldığında pencereden süzülen güneş ışığı odayı kısmen aydınlatıyordu. Odada bulanan kanepenin yanında miskin bir kedi sessizliğe gömülmüş, miskinliğin tadını çıkarıyordu. Pencereye doğru gittim. Önce perdeyi sonrada pencereyi açtım. Odaya dolan güneş ışığı ve yüzümü sıyıran güneş benim içime huzur doldururken miskin kediyi... Tabi ki kitaptan alıntı bir betimleme değil; tamamen kitabın bende hissettirdiklerini anlatan bir sallamasyon...

Kitap ta geçmiş ve şuan o kadar karmaşık anlatılmış ki; yarıladıktan sonra bile karmaşıklık devam ediyor. Bu karmaşıklık karakterlerin anlaşılmasını da zorlaştırmış. 

Edebi beklentisi yüksek olanlar için sıkıcı gelebilir ama metro yada otobüste bir solukta okunabilir... 
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder