Gönüllerin Şampiyonu



Mücadelenin yanında şansıda olmalı insanın. 4 takımlı grupta ilk iki maçını beceriksizlik+şansızlık sonucu kaybeden bir takımın oyuncusuydum. Son maçta sahaya çıkmanın bir anlamı yoktu sanki ama temsil ettiğin kurum adına sahaya çıkıp oynamak en etik olanı olmalı diye düşündük. Hiç stres ve baskı olmadan oynayıp bize 3 atmak amacıyla gelen takıma 4 atıp yolladık. Bu sırada bize değen sihirli değnekten haberimiz yoktu. Ne oldu anlayamadan 3 puanla gruptan çıkmayı başaran 2. takım olduk ve çeyrek finale çıktık. Bir sonraki rakibimizde geçen seneki başarısına güvenerek üzerimize geldiler ama ezilmedik. Tartışmalı bir penaltıyla öne geçseler de hakemin yanlış kararıyla son dakikalarda beraberliği sağladık. Bu rakibimizi de penaltılarla geçtikten sonra turnuvanın zayıf halkası adeta sürpriz at oldu.  Yarı finaldeki rakibimiz esnaflar bize çerez takım çıktı tavırlarıyla eğlenirken maçın çetin geçeceğinin farkında bile değillerdi.  Yine haksız bir hakem kararıyla -ilahi adalet, bir önceki maçta attığımız haksız golle sağlandı- yenildik. Turnuva boyunca en çok bu maça üzüldüm, insan emeğinin karşılığını alamayınca gerçekten bozuluyormuş, anladım.  Artık işimiz 3 lük 4. lük maçına kalmıştık. Arkadaşlarımızın çoğu sakatlanıp perte ayrılmış, sahaya 8 kişilik takım bile çıkaramıyorduk. Yine son dakika kör topal sonunda ödül mü var sanki edalarıyla sahaya çıktık. Defansın göbeği ben ve kalecimiz Hakan abi forvet olduk. Eski forvetler defans. Rakip takım turnuvada ilk oynadığımız ve bize 3 atan takım adliye. O kadar rahatlar ki, eğlence yapmaya geldik havalarındalar. Kalecileri parmağından sakat ve zayıf takıma karşı gol atma heveslisi... Uzatmayalım, bu kardeşiniz 3 gol attı ve maçı 5-3 kazandık. Sonra final maçını da izleyelim derken baktık ki turnuva 3. süne de kupa var.

Allahhhhh beee... bundan sonrası tam bir eğlence. Kurumuzun kupa müzesi boş demeyeceğim, kupa müzemiz bile yok. Tarihinde ilk kupayı biz almışız. Yani anlayacağınız afrikalı çocuklar buz hokeyi maçında 3. olmuş... Tarihe geçtik lan... -Kim hatırlayacaksa:))-

21 Haziran!... Yılın en uzun gününü tüm takım gülerek eğlenerek geçirdik...


Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder