Yarının Kısa Bir Tarihi: Homo Deus


Maymundan evrilerek dünyayı ele geçiren Sapiensleri gelecekte nasıl bir serüven bekliyor olabilir? İsrailli akademisyen yazar Harari, evrim teorisi referanslı ikinci kitabı Homo Deus'ta bu soruya cevap arıyor. 

Yazar insanlığın geleceğine kafa yorarken, ilk kitapta yeri geldikçe değindiği tanrının olmadığı tezini ikinci kitabında merkeze oturtmuş. Neredeyse her konu dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. "Babil, İnka, Mısır gibi medeniyetlerin ihtişamlı günlerindeki büyük tanrılarının bu gün hiç bir değeri olmadığı gibi, şimdiki tanrılarınızın da gelecekte anlamı olmayacak. Bu gün inandığınız tanrılar size sonsuz yaşamın olduğu ahireti vaat ediyor. Ama insanlık ölümsüzlüğü bulduğunda ahiret inancı da yerle bir olacak... Geleceğin dini ise dataizm olacak. Bunun için özel hayatımızdan feragat edip tüm özelimizi ve verilerimizi paylaşıma açmalıyız..." Bilinç altına yapılan saldırıya bakar mısınız!!! 


Yazara göre insanlığın ölümsüzlüğü bulmasının üç yolu olabilirmiş. İlk yol evrim. Maymundan insana evrilerek dünyaya hükmeden insanlığın yeni bir evrim geçirip başka bir türe dönüşmesi yani homo deus. Bu üst insan ölümsüzlüğü bularak kainata da hakim olabilirmiş. İkinci yol teknoloji ile siborg türünü oluşturmak. Zaten bedensel engelli insanlara uygulanmaya çalışılan mekanik kol ve bacakların tüm organlarda uygulanmasıyla oluşacak insan beyinli robotlar kainatı ele geçirebilirmiş. Üçüncü yol ise tıp. Gelişen teknoloji ile 50-60 yıllık insan ömrünün 90-100 yıla kadar uzatıldığı, 2100 lü yıllarda ise ölümsüzlüğün kapısının aralanabileceğiymiş...

Kitabı okurken yazarın akıl yürütmelerini anlamlandıramadığım bir çok konu oldu. Mesela insanların aslında hiç bir hareketinin bilinçli olmadığını iddia ediyor. Eş seçerken, yemek seçerken ya da istediğimiz herhangi bir şeyi yaparken bilincimizle değil vücudumuzun doğal seçilimi ile hareket ettiğimizi savunuyor. Yani aslında herhangi bir hayvandan hiç bir farkımız yokmuş. Sadece bizim işletim sistemimiz biraz daha karmaşıkmış. İnsanın kendisinin bilinçsiz olduğunu düşünmesi ayrı bir paradoks gibi geldi bana... 

İlk kitabı okuduysanız ve huzursuz olduysanız bu kitabı okurken iğnelerin vücudunuza battığını hissedeceksiniz. 
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

5 yorum:

  1. Aynen ben de içimize sinmese de farklı yazarlar ve farklı konularda okumak ufkumuzu açacaktır diye düşünüyorum. Teşekkür ederim güzel yorumun için

    YanıtlaSil
  2. Hımm...Düşündürücü, Sapiens'i çok beğenmiştim; özellikle şu ''mit'' konusunu harika işlemişti. bunu da okumak isterim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani tıbbi bilgim çok az. Mesela Tüp bebek gibi konularla bazı sorunlarımıza çözüm bulduğumuzu biliyorum ama burada bebeği istediğimiz gibi (hastalıksız, sarı saç, mavi göz, süper zeka gibi) tasarlayabilirmiyiz bilmiyorum. Bu nedenle sanırım siz çok daha fazla çıkarımda bulunabilirsiniz. Kitabın eleştirisini bir de sizin yorumunuzla okumak isterdim.

      Sil
  3. İlgi çekici, merak uyandırıcı. Diğer kitaba hala başlayamadım, her ikisini de okuyacağım.

    YanıtlaSil