İlk kez bir Tuğba Doğan kitabı okuyorum. Belki de son bir kaç aydır okurken en çok keyif aldığım kitap oldu kendileri. Bu nedenle daha yazının başında tavsiye ediyorum herkese...
İnternette bir çok kitap severin yorumunda okuduğum hikaye örgüsündeki kopukluğa nedense ben hiç takılmadım. Salih'in gazeteden kovulup, İstanbul'a gidişi, Nefaset Lokantasını buluşu ve gönül ilişkileri hep arka planda kaldı. Daha çok yazarın roman karakterleri aracılığıyla yaşını almış insan tecrübesine dayanan iç sesine hayran kaldım. İnsanı, toplumu ve hayatı çözmüş dedim. Hele ki entelektüel kesimin tarihin her döneminde toplumuna yabancılaştırıldığı, değersizleştirildiği tespitini dönüp dönüp tekrar okudum.
Küçük bir eleştiri de sevgili yeğenime... Uzun zamandır taşıma ve gece - gündüz fark etmeksizin her yerde rahatlıkla okuma kolaylığı nedeniyle e kitap okuyordum. Bu kez yeğenin eve bıraktığı kitabı okumayı tercih ettim. Kendisine buradan rica ediyorum, lütfen başka bir yayın evini tercih et. YKY yayınlarının yazıları çok küçük oluyor. Canım çıktı okuyana kadar...
Kitapla kalın...
🙂🙂🙂
YanıtlaSilBeautiful blog
YanıtlaSilThanks
SilBu yazarı bilmiyorum hiç okumadım da ama bazı yazarların tarzı insanı aşırı etkiler mesela bu konuda Mine Söğüt'cüyüm ben :)
YanıtlaSilYorumundan sonra hiç Mine Söğüt kitabı okumadığımı fark ettim. Dur bir de ben deneyeyim :)
Silokumadığım bir yazar, sanırım güncel yazarlardan uzak kaldım bir miktar... O puntolar mı küçülüyor, yaş itibarı ile gözler mi eskisi gibi görmüyor acaba :D
YanıtlaSilYok ya Eylem, kitabı küçültmek için bildiğin küçük yazmışlar... Dur şimdi gözlük çıkarma başıma 🤔
Sil