Fyodor Mihayloviç Dostoyevski' nin 1846 da yayımlanan novellası yani kısa hikayesiymiş bu kitap. Öyle ki yazarın hikayesini yerler göklere sığdıramadığı yorumları yapılmış. Bir rivayete göre "gelecekte baş yapıtım olarak bahsedilecek" demiş. Başka bir rivayette ise yazarın içindeki duyguları tam olarak kağıda dökemediğinden yakınarak "eğer gerçekten anlatabilseydim kafamdaki kurguyu, Karamozov Kardeşler'den bile daha etkili bir kitap olacaktı bu kitap" demiş. Karamazov Kardeşler'i okumadığım için bilemiyorum ama anladığım kadarıyla yazar kurgusunun dipsiz derinliğini örneklemeye çalışmış. İşte bu kadar derin bir öykü "Öteki" demiş.
Bu arada kitabın "Dvoynik" olan orijinal ismi bazı yayın evleri tarafından "Öteki" olarak bazıları tarafından ise "Öteki Ben" olarak çevrilmiş. Bana kalırsa çevirideki "Ben" fazlalığı kitabın gizemini açık ediyor ve olayların kahramanımızın zihninde gerçekleştiği şüphelerimizi artırıyor.
Bu yazıyı da okuduktan sonra olayın tam bir şizofreni vakası olduğunu anlamayan kalmamıştır artık. Olsun. Hikayenin içeriği hakkında da kısa bilgi verdikten sonra okumayan kalmasın mesajı vereceğim, haberiniz olsun.
6. dereceden memur Jakov Petroviç Golyadkin kendi halinde, yalnız yaşayan bir adam. Her gün işine düzenli gelip giden, dürüst mü dürüst, çalışkan mı çalışkan biri. Sıradanlaşan günlerinin birinde karşı masasında işe yeni başlayan kendisiyle aynı soyadı taşıyan ikiziyle karşılaşır. O zavallıyı evinde konuk, eder. Biraz da içkinin yardımıyla içini açar. Ama o öteki bizim Golyadkin'e hiç benzemez. Sahtekar, yalancı, entrikacı düzenbazın biri çıkar. Bizimki ne kadar dürüstse öteki o kadar sahtekar. Daha da kötüsü ötekinin yaptığı tüm pislikleri bizimkinin yaptığı zannedilir. (bu bölümde kendimi kitaba fazla kaptırarak sinirlendiğim ve kitaba ara verdiğim doğrudur.) Zavallı Golyadkin kimseye bir şey anlatamaz, masumiyetine inandıramaz. Ahh ah.
Sonuç olarak, insanın kendisine yabancılaşması, toplumdan dışlanması ve çaresizliğin kabus gibi çökmesi daha iyi anlatılamazdı.
Blog sözlüğün şubat ayı seçkisi olan bu kitabı okumayan kalmasın...
Sevgiler.
Devlet memuru Jakov Petroviç Golyadkin, bir sabah işyerindeki masasının karşısında, kendisiyle aynı adı taşıyan, kendisine tıpatıp benzeyen bir memurun oturduğunu görür. Bu onun ikizi, kendisinin "öteki ben'i" gibi bir şeydir. Bu ikisi arasında, sonunda Golyadkin'i deliliğe kadar sürükleyecek gülünç bir mücadele başlar. Golyadkin, Dostoyevski'nin Ecinniler'de, Delikanlıda, dolaylı da olsa Suç ve Cezanın Raskolnikov'unda karşımıza çıkaracağı bir sorunsalın; kişiliklerinin özdeşliğini arayan, onu kurmaya çalışan "yarılmış" tiplerin ilk örneklerindendir. Kafka'da da gördüğümüz, bireyin dünyayı içten dışa, bilinç açısından kurma tekniğinin de en yetkin örneklerinden birini sunar. Parçalanmış bilincin kurduğu dünya ise tuhaf olduğu kadar ürkütücü, anlamsız ve tehlikelidir. Öteki Ben: Bilinç yarılmasının girdabı.
(Arka Kapak)
Ben de okuma grubuyla okudum ve çok sevdim bu kitabı. Bu arada Karamazov Kardeşleri de şiddetle tavsiye ederim. Güzeldir.
YanıtlaSilBlog sözlüğün en güzel yönü zaten okuma grubu ve radyosu :) (sezer duymasın) Karamazov Kardeşler'e karşı da anlamadığım bir ön yargım var ama umarım okurum bir gün
SilListemdeydi kitaplar gittikçe uzayacak anlaşılan. Karamazov kardeşleri de tavsiye ederim,güzeldi. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilOkuma listemiz hep uzasın zaten. Okumadan hayat mı geçermiş :)
SilDostoyevski. Her kitabı okunası bir yazar. Paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSilUmarım daha çook kitabını paylaşabilirim burada. Teşekkür ederim :)
SilDostoyevski deyince bütün kitaplarını okumuşumdur diye düşünürdüm , şimdi bir şüphe hali geldi bana bu kitap için okumadım mı ki ben bunu :((
YanıtlaSil😆😆😆 blogunun arama butonunu kullanmak lazım... seni anliyorum ama biz mükemmeler her okuduğu kitabı da hatirlayamaz ki, degil mi ama 😁
SilAa demek senin blogun buymuş yeni keşfettim 😊. Bu kitabı ben de esinlenildiği bir filmi izledikten sonra aldım, yakın zamanda okumayı planlıyorum 😊.
YanıtlaSilHoşgeldin 😊
Sil