Şahsiyet


Bir çok dizi izleyicisi için televizyon dizileri artık fazlasıyla sıkıcı. Bu nedenle izleyiciler birbirinin tekrarı aşk hikayeleri ya da şiddet içerikli mafya dizilerini izlemek yerine, internet üzerinden yerli veya yabancı dizleri takip etmeye başladı. Sanırım bu süreç internet dizileriyle tanışmamızı da sağladı. Bende böyle bir arayış içerisindeyken Düş Tasarımcısı'nın, La Casa De Papel dizisi yayınına yaptığı yorumla fark ettim diziyi.

Şahsiyet, Puhu Tv için çekilmeye başlanmış ve ben bu satırları yazdığım sıralarda henüz 6 bölümü yayımlanmış. Her bölüm yaklaşık 1 saat kadar. Haluk Bilginer ve Cansu Dere'nin baş rollerini paylaştığı dizi de Müjde Ar, Şebnem Bozoklu, Hüseyin Avni Danyal gibi daha bir çok tanıdık sima karşımıza çıkıyor.


Dizide Haluk Bilginer' in canlandırdığı Agah karakteriyle hayatı sorguluyoruz. Agah bey 27 yılını bir adliye binasında memur olarak geçirdikten sonra emekli olmuştur. Her sabah saat:05:33' de kalkarak hedefsiz hayatını tekrarlamaya devam etmektedir. Ta ki alzheimer başlangıcı olduğunu öğrenene kadar. "Tüm geçmişimi unutacaksam benim şahsiyetim n'olacak?" sorusuyla bir aydınlanma yaşar ve zaten unutacağı geçmişiyle adalet dağıtmaya başlar. Önce karısını öldüren adama gereken cezayı vermeyen hakimden başlar işe. Sonra çalıştığı adliyenin tozlu raflarında unutulan dosyaları çözmeye başlar. 


Cinayet Büro ise olayların hemen öncesinde atanan Nevra'yı sindirmeye çalışmaktadır. 150 kişilik büroda tek kadın polistir Nevra ve cinayet büro'nun yüzü olarak basına röportaj vermiştir. Yayımlanan bu röportajından sonra işler iyice karışmaya başlar. Seri katil öldürdüğü her ceset'in üzerinden Nevra'ya mesaj gönderir ve bu durum Nevra'yı çözülmesi zor bir karmaşanın içine iter.


Bir Türk dizisinde seri katil içerikli polisiyeyi bu kadar başarılı görmek gerçekten şaşırtıcı. Hem psikolojik analizler, hem cinayetlerin işleniş şekli, hem çekimlerin ve müziklerin kalitesi hem de sansürsüz yayın diziyi tam izlenilesi kılmış. Özellikle tesadüfi çözümlerin olmaması, karakterlerin fazlaca bizden olması diziyi özümsememizi sağlamış.

Son söz olarak dizinin jeneriğini de acayip beğendiğimi söylemeliyim. Onu da buraya bırakıyorum.



Umarım uzun soluklu, kalitesini kaybetmeyen bir dizi olur. 

Severek izleyeceğinizi düşünüyorum.
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

8 yorum:

  1. Pek dizi izleyen biri değilim ama en azından etrafındakilere tavsiye ederim. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) belki bir yerlerde görürsün, aklına gelir bu yayın

      Sil
  2. Bak izle diyorsun madem izlicem bende ki Cansu Dere sevmem pek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cansu Dere'yi bende sevmem ama bu dizi de sırıtmıyor. Masum çocuk gibi duruyor :)

      Sil
  3. Hmm enteresan. Haluk Bilginer'i severim. Attım listeye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok seversin, bayılırsın umarım Yasemin :)

      Sil
  4. Finali izledikten sonra yazını gördüm. Şunu söyleyebilirim ki gerçekten Türk dizi sektöründe güzel bir yer edindi diyebilirim. Konusunu ve oyunculukları geçtim bir kere jenerik bile ayrı bir olaydı. Diziye hakim olan mavi ve kırmızı renklerin sahnelerdeki kullanımı da çok hoş duruyordu. Benim bu sene izlediğim en iyi dizilerden biriydi kesinlikle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dizinin kalitesi konusunda sizinle hemfikirim ancak finali çok çok çok daha iyi olabilirdi. Hatta ben ikinci sezonu çekmemek için son bölüme sıkıştırdıklarını düşünüyorum.

      Sahneler, renkler, çekim güzeldi tabi ama jenerik bir başkaydı. Sonuna kadar haklısın...

      Sil