La Casa De Papel


La Casa De Papel son dönemlerin en çok konuşulan ve paylaşılan dizilerinden biri. Popüler kültürün de etkisiyle şiştikçe şişti ve adeta bir başyapıt haline geldi. Haliyle paylaşım yağmuru bir çoğunuza dizinin adını duymaktan gına getirmiştir artık. Olsun. Bir kez de ben paylaşacağım. Kim bilir belki izlememek için direnen, kıyıda köşede kalmış bir kaç kişinin direncini de biz kırmış oluruz.

Dizi 2017 yapımı bir İspanyol dizisi. Her bölüm yaklaşık yetmiş dakika. Birinci sezon 13, ikinci sezon ise 6 bölüm olarak internette paylaşılmış. Yüzeysel olarak İspanyol darphanesinin soyulmasını anlatıyor. Ancak yüzeyselliğin altına girerseniz her bölümde ayrı bir sistem eleştirisi ya da öğretiyle karşılaşırsınız. Bir bölümse sadakat ile sevgi arasındaki sıkışmışlığı irdelerken başka bir bölümde stockholm sendromu ile aşk arasındaki farkı görürsünüz. Daha çok da düzenin halkı nasıl sömürdüğüne, bireyi toplum dışına iterek nasıl suç makinesi haline dönüştürdüğüne şahitlik edersiniz.


La Casa De Papel hem hikayeyi hem de verdiği mesajları üç farklı açıdan izleyicisine aktarıyor. İlk olarak Profesörü tanıyoruz. Biraz spastikçe hareket etse de tam bir beyin. 8 azılı hırsızı bir araya getirerek 5 ay boyunca eğitiyor ve soygunu darphanenin dışından yönetiyor.


Sonra darphanenin içerisine giriyoruz. Başlarında Berlin'in bulunduğu grubun zaman zaman iç çatışmasını, zaman zaman da rehinelerle ve polisle olan mücadelesini izliyoruz. 


Son olarak da gelen anlamda soruşturmayı yöneten kadın müfettişin bakışıyla polisin gözünden yaşananları değerlendiriyoruz. Bu arada müfettişimizin her telefon görüşmesinden önce saçını kalemle toplaması ona ayrı bir doğallık katmış. 


Daha fazla anlatarak diziyi izleyecek olan siz okurların seyir zevkini kaçırmak istemiyorum. Ancak hem oyunculuk kalitesi hem de müzikleriyle uzun süre akıllardan çıkmayacak bir iş çıkarmışlar. Mutlaka izleyin ve sizin de tavsiye ettiğiniz diziler varsa yoruma bırakın lütfen...



Sevgiyle kalın...
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

27 yorum:

  1. Oldukça seri şekilde izleyip, kısa sürede bitirdiğim bir diziydi La casa de papel. Çok beğendim, kurgusu, dediğiniz gibi müzikleri, oyuncuların (bana göre öyle) doğallıklarını çok sevdim. Bilim kurgudan hoşlanıyorsanız önerebileceğim dizi var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel olur tavsiye ederseniz...

      Sil
    2. *- Human diye bir dizi, robot insanlarla ilgili 2 sezonluk bir dizi ama devamı gelecek.
      *- İkincisi The Sinner. Genç bir annenin nedensiz şekilde öfkelenip, beklenmedik bir hareketinden yola çıkıp kadını araştırmalarıyla ortaya ilginç şeyler çıkıyor. (bilim kurgu değil)
      *- Ve sonuncusu Legion, çok ilginç çekimleri ve müzikleri olan bir dizi bana göre. 2. sezonunu merakla bekliyorum. Umarım beğenirsiniz :) Daha sonra ekleme yaparım.

      Sil
    3. The Sinner'i izlemiştim. Gerçekten güzel dizi. Diğerlerini bi bakayım. Teşekkür ederim.

      Sil
    4. Bugün için son bir tane daha yazayım.. Liar bu da çok beğendiğim, heyecanlı bir dizi. Rica ederim iyi seyirler :)

      Sil
    5. The sinner aman allahım ne diziydi

      Sil
    6. Gerçekten de SevKoz.. müthişti :)

      Sil
  2. Ben izlememekte direnenlerdenim 😂😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz daha direnirsen herkes konuşurken sen hiç bir şey anlamadan dinlemek zorunda kalacaksın :)

      Sil
  3. yozgat gümüşhane bayburt :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😂😂😂 izmir ankara istanbul filan deseydik bari 😁

      Sil
  4. Ben bu günlerde Kore dizileri izlemeye başladım." One more time"isimli bir kore dizisi izliyorum. Hep aynı günü tekrar tekrar yaşayan ve kız arkadaşını ölmekten kurtarmaya çalışan bir gencin hikayesi..
    Onun dışında puhu tv de "şahsiyet"başladı bence muhteşem:)
    La Casa De Papel i izlemedim ama konusu güzel anladığım kadarıyla.Izlerim kesin:)

    YanıtlaSil
  5. İzlememek için direnenlerdenim bende :)) Aslında bu diziyle ilgili değil benim durumum. Dizi veya filmlerle pek aram olmuyor. Başlayıp beğendiysem de bitirinceye kadar bırakamıyorum. :)) Öyle tuhaf bir şey. Ama herkes izliyorsa yabancı kalmamak lazım arkadaş ortamında falan :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😂😂😂 aynen öyle. Rezil olmayalım arkadaşlara...

      Sil
    2. belki yazarlara ulaşmayacak bir yorum ama yine de somutlaştırmak istedim düşüncelerimi. farklıklarımızdan dolayı bizi kabul etmeyeceklerini bildiğimiz bir çevreye neden uyum sağlamalıyız? onlar değil de azınlık diyeceğimiz farklı zevkleri olan bir grup mevzu bahis. sevdiğimiz tarza uymadığı halde sırf arkadaş ortamında rezil olmamak adına bir şeyleri hayatımıza katmak karakter gelişimimiz ve psikolojik yaşantımız açısından ne kadar doğru, irdelenmeli diye düşünüyorum. popüler kültürden hoşlanmama tercihim dolayısıyla ben de arkadaş gruplarında zaman zaman zorluklar çekiyorum ve yine de kendimden ödün vermeyi doğru bulmuyorum. bahusus eleştiri değil bir serzeniştir.

      Sil
    3. Ben şaka yapmak için yazmıştım o yorumu ama ciddiye alınınca söylediklerinize aynen katılıyorum...

      Sil
  6. narcos bittikten sonra ben de izleyeceğim sanırım))

    YanıtlaSil
  7. İzlemeyen bi ben kaldım :)

    YanıtlaSil
  8. Artık izlememin zamanı geldi sanırım :)

    YanıtlaSil
  9. İlginç bir senaryosu var gibi :D

    YanıtlaSil