Savaş Sanatı - Sun Tzu


Milattan önce tam olarak bilinmeyen bir zamanda Çin'de Sun Tzu isimli bir amca yaşamış.  Bu amcanın on parmağında on meziyet. General, devlet adamı ve aynı zamanda filozof.  Günün birinde yani bir varsayıma göre milattan önce 700' lü yıllarda deneyimlerini kaleme almış. Ama zaman sıkalasında o tarihlerde düzenli ordularla büyük savaşların yapılmadığı öngörüsü üzerine, bu tarihin milattan önce 300-400 arası olabileceğini iddia edenler de olmuş. Neyse biz ayrıntı da boğulmadan Sun Tzu ne anlatmış ve neden bu kadar önemsenmiş onun üzerinde duralım isterseniz.

Zamanın birinde bir Çin soylusu 3 otacı kardeşten en küçüğüne, aralarında en üstün olanın hangisi olduğunu sormuş. Ufaklık, en büyük abisinin hastalığın ruhunu görebildiğini ve ortaya çıkmadan yok ettiğini, bu nedenle de şöhretinin evin duvarlarını aşamadığını söylemiş. Ortanca kardeşinin hastalıkları çıktığı anda yok ettiğini, bu nedenle de şöhretinin mahallenin sınırlarını aşamadığını söylemiş. Kendisinin ise hastanın damarlarını açtığını, şuruplar hazırladığını ve masaj yaptığını bu nedenle de her yerde tanındığını söylemiş ve soruyu iade etmiş. Hangimiz daha üstün?

Sun Tzu bu baş döndüren hikayeyi en önemli düstur olarak kabul etmiş. "Düşman ordularını savaşmadan yenebilmek en büyük ustalıktır" felsefesini aşılamış. Peki ya savaş kaçınılmaz olursa ne yapacağız çıkmazını çözümlemek içinde tüm deneyimlerini kaleme almış. Savaş öncesi, savaş sırası, savaş sonrası, arazi kullanımı, asker kullanımı, kendi ordunun ve düşman kuvvetinin nasıl analiz edileceği, nasıl casus kazanılacağı, casusların nasıl kullanılacağı, düşmana nerede, ne zaman, nasıl saldırılacağı, orduyu besleyecek ekonomik gücün nasıl karşılanacağı, esirlere nasıl davranılacağı gibi konular 13 bölüm ve 384 madde halinde maddeleştirilmiş. 

80 sayfalık bu kitabı okuduğunuzda, neden askeri okullarda baş ucu kitabı olduğunu ve ekonomi dünyasında kullanıldığını çok daha iyi anlıyorsunuz.   

Bu arada kitaba her ne kadar 80 sayfa desem de bazı yayın evi basımlarında Sun Tzu'dan sonra gelen diğer büyük komutanların her madde hakkındaki yorumları da bulunuyor. Haliyle kitap 200 lü sayfaları geçiyor.

Sevgiyle kalın...
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

9 yorum:

  1. Ya gördüm kitabı ama alıp almamakta kararsız kaldım

    YanıtlaSil
  2. Şimdi bu 3 kardeşten bence en büyük abi üstün ama meşhur olamamış ya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma SevKoz kimse değerini bilememiş. O zamanlar insan sarrafı yok denecek kadar azmış demekki :)

      Kitap güzel tekrar görürsen al gitsin...

      Sil
  3. Kitap güzele benziyor. En kısa zamanda temin edip okumak isterim. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. İş yaşamına uygulanan bir kitapmış son zamanlarda , senin tanıtım da masalımsı olmuş , pek te güzel olmuş :) ben daha önce 200 lü sayfalı olanını okumuştum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatı savaş gibi görmekte ne kadar doğru acaba? Hep tetikte hep savaş modunda yaşanır mı ya. Modern dünya sapıttı iyice 😊

      Sil
    2. ben anlamam ama iş yaşamında sanırım şart tetikte olmak .

      Sil
    3. Aynen... düşmeyeceksin

      Sil