Demokrasi Öldü Mü? - Jose Saramago


E Kitaplarımın arasında uzun süredir bekliyordu Demokrasi Öldü Mü? Ancak siyasi içeriklerden köşe bucak kaçmaya çalışmamdan dolayı bu güne kadar tercih etmemiştim. Sonunda dayanamayarak, bu kadar romanın arasına bir tane de okurunu düşündüren kitap sıkıştırmalıyım düşüncesiyle tıkladım kitabın üzerine.

Demokrasi Öldü Mü? basılı yayın olarak 160 sayfalık bir kitapmış ancak google play'de 116 sayfalık e kitap olarak karşımıza çıkıyor. İçeriği tam olarak şöyle;

Platon; Devlet
Andre Bellon; Demokrasi Kavgaları
John Berger; Neredeyiz
Jose Saramago; Adaletten Demokrasiye
Bertrand Russel; Politikada Kuşkuculuk
Özdemir İnce; Cumhuriyet Demokrasi Laiklik
Voltaire; Karıncaların Demokrasisi
Jean Paul Sartre; Her İnsan Herkes Karşısında Her Şeyden Sorumludur
Wayne Price; Aşırı Demokrasi Olarak Anarşi
F. A. Hayek; Demokrasi Nereye Gidiyor?
Robert A. Dahl; Neden Demokrasi?
Tage Lindbom; Demokrasi Miti

Yunanlılar tarafından bulunan ve günümüzün en ideal yönetim şekli olduğu düşünülen demokrasinin de handikapları yok mudur? Mesela demokrasiyle yönetilen 100 kişilik bir köyde yaşadığımızı hayal edelim. Köylülerin bir kısmı köyün aşağı kısmına yol yapılması gerektiğini savunarak halk oylamasına gitmek istiyor. Ben ve sizin gibi bir kısım insanlarda yol için o bölgenin uygun olmadığını düşünüyoruz. Gönül ister ki alınacak kararlar herkesin kabulü ile çıksın. Ama  olmuyor ve oylama sonucunda 80 kişi teklifi kabul ediyor. Böylece bizimle beraber kalan 20 kişi de yanlış olduğunu düşündüğü halde ve kendiyle çelişmesi pahasına o yolun yapımında çalışmak zorunda kalıyor. Azınlıkta kalan 20 kişinin itirazını kabul etsek? Bu kez de 80 kişinin hakkını yemiş olacağız. Aslında demokrasi için bu küçük bir sorun. Asıl sorun, seçilmişlerin diktatörleşmesini nasıl engelleyeceğiz?  Teoride meclisin, seçilmişi denetlemesi yoluyla bunun önüne geçilmesi öngörülmüş. Peki ya meclis çoğunluğu da seçilmişin tarafındaysa? Zaten sonuçlar çoğunlukla bu yönde olduğu için, pratikte meclisin seçilmişi etkili bir şekilde denetlemesi imkansız duruyor. Son çare olarak da seçilmişin temel insan hakları sınırlarını aşmaması beklenir. Ancak bir çok iktidar temel insan hakları sınırlamalarını bile kendi iktidarına müdahale olarak algılayabilmektedir.

Kitabın bölümlerine bakıldığında her bölümün yazarı farklı gibi duruyor. Özellikle de Özdemir İnce'nin, Cumhuriyet Demokrasi Laiklik yazısında ülkemizin fazlasıyla irdelenmesi, kitabın demokrasi konusunu içeren makalelerden oluştuğu kanısı uyandırdı. Ancak google de bile kitap hakkında neredeyse hiç bilgi bulunmamasından dolayı yanılıyor da olabilirim. Her ne olursa olsun, sonuç olarak doyurucu bir kitap. İnsanın aklına bir çok soru işareti getiriyor.

Umarım anlatabilmişimdir. Bu tür konulara merak duyanlar için güzel kitap. Sıkılmadan okuyacağınızdan eminim.

Son söz; yazıyı buraya kadar okuma başarısı gösteren annelerin anneler gününü kutlarım. Senede bir gün değil her gün sizin olsun.

Tanıtımdan;
Peki saf Atinalıların şu bin yıllık icadı demokrasi ne durumda dersiniz? Atinalılar için demokrasi, o dönemin toplumsal ve siyasal koşullarında, halk için halk tarafından yönetilen bir halk iktidarını ifade ediyordu. İyi niyeti kanıtlanmış insanların samimiyetle, içten pazarlıklı bazılarının da iyi niyetli görünme adına ileri sürdükleri bir görüşle sık sık karşılaşıyorum. Bu görüşe göre, gezegenimizin büyük çoğunluğunun içinde bulunduğu korkunç durum yadsınamaz bir gerçekse de, kişi haklarına tam anlamıyla ya da en azından tatmin edici bir biçimde saygı gösterilmesini sağlamak ancak genel bir demokratik sistem çerçevesinde mümkündür.
Jose Saramago
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

2 yorum:

  1. Bir Siyaset Bilimci olarak ne zaman bir demokrasi başlığı görsem derim ki ''Hangi demokrasi?'' Demokrasi; bilinen tanımıyla ''halkın kendi kendini yönetimi'' Ne zaman tahayyül edildiği haliyle vuku bulmuş? Belki Atina'da. Ki Atina demokrasisi bile sizin de söylediğiniz gibi handikaplara sahip. Fikrimce saf demokrasi düşüncesi bir hayal olmaktan öteye gidememiş. Şimdi ise demokrasi kırıntılarıyla yaşamaya çalışmaktayız. Kitabın farklı yazarlardan ve makalelerden oluşması ilgimi çekti. Okunacaklar listeme ekledim. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil