Muhteşem Gastsby - F. Scott Fitzgerald



Bir önceki postta anlattığım 25 TL ve üzeri alışverişlerde hediye edilebilecek kitaplar listesindeydi Muhteşem Gastsby ve kitapçının tavsiyesiyle de almış bulundum.

Roman 1920 lerin yani 1. dünya savaşı dönemi ve sonrasının Amerika'sını anlattığı için bir klasik kabul ediliyormuş. Savaştan sonra zengin, çok zengin olurken fakir sersefil olmuş ve bu romanda oluşan tabloyu çok iyi yansıtıyormuş.

Buraya kadar kitabı kulaktan duyma anlattığımı düşünebilirsiniz ama sonuna kadar okudum. Kesinlikle belirli bir dönemi ya da kültürü anlatmıyor. Yani Sefiller gibi sizi alıp tarihsel bir yolculuğa çıkarmıyor.

Olayları bize üniversiteden mezun olduktan sonra West Eag'e yerleşen Nick Carraway anlatıyor. Carraway' ın komşusu Gastsby muhteşem malikanesinde sık sık gösterişli partiler vererek zengin bir hayat yaşıyor. Bu partilerden birine Carraway' da davet ediliyor ve bu davette Gastsby tarafından kırk yıllık dostuymuş gibi karşılanıyor. Okudukça Gastsby' in asıl amacının, Carraway üzerinden, Carraway' ın yeğeni ve gençlik aşkı Dasy' e ulaşmak olduğunu anlıyoruz.   Dasy ise Tom diye biriyle evli ve bir evladı var. Tom tarafından da aldatılmaktadır. Gastsby' in zenginliği ya da zengin olma şekli de karışık ve şaibeli...

Kitabın bir  çok kez filmi çekilmiş ve tiyatroda da oynanmış. Son olarak da 2013 yılında Leonardi Di Caprio' nun baş rolünde tekrar çekilmiş. İzlemedim ama internetteki yorumlar güzel olduğu yönünde.

Romanı biraz sert eleştirip yerden yere vurduğumun farkındayım ve daha fazla uzatmıyorum. Son söz olarak; aşk, entrika ve aldatma üzerine yazılan romanlardan zevk alıyorsanız sevebilirsiniz. Fakat 'Amerikan rüyasının çöküşü, yirminci yüzyılın klasiklerinden' yorumlarına inanarak okursanız hüsrana uğrayabilirsiniz.

Sevgiyle ve bol kitapla kalın...
Abdullah ÖZER
Abdullah ÖZER

Okumayı ve izlemeyi sever, yazmanın ise insana inanılmaz bir derinlik kattığına inanır. Çay vazgeçilmezidir. 90 ların müzikleriyle mest olur hatta kendinden geçer.

10 yorum:

  1. Kapağına hayran kaldım ben. :) Son cümlelerinizi okuyuncaya kadar neden olmasın diyordum ama. Aşk, entrika ve aldatma üzerine yazılmış roman okumak çok da tercihim değil. Bir süredir bu kelimeler bana alerji yapıyor :) Ama niyeyse okumaya da devam ediyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türü ne olursa olsun içinde aşk ve entrika olmayan roman kalmadı sanki Ayşegül, onun için okumaya devam ediyor olabiliriz. Yine de okumak istersen senin için kolay kitap, bir günde bitirirsin :)

      Sil
  2. Ben kitabı çok sevmiştim, filmi de gayet iyi Leonardo sonuçta :D Ağır klasiklerden değil kesinlikle ama yıllarca kendini okutmayı başarmış :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım İngiliz edebiyatı bölümü öğrencilerine de okutulmuş. Demek ki benim anlayamadığım bir şeyler gizli kitapta :)

      Sil
  3. Filmini de merak ettim doğrusu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fragmanı güzel görünüyor, bende izlemeyi düşünüyorum.

      Sil
  4. Şu kitapçıyı kitaptan daha çok merak ettim :) Kızılay meydanı alt geçit demiştiniz sanıyorum metro içerisinde mi? Hemen gitmem gerek :) Kitabı merak ediyordum ama yine de çok okuma isteği duymamıştım, yorumunuzla beraber kesinleşti. Fakat ben de filmi izleyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet metro içerisinde. İsmini unuttum ama zaten tek kitapçı orada, bulursunuz :)

      Sil
  5. Bence özellikle son dönemde o edebiyat çevreleri tarafından gereğinden fazla abartılmışlardan biriydi, ha kötü mü, demek istediğim o değil ama gerçekten bazı kitapları haddinden fazla abartıyoruz . Özellikle ülkemizde , bazıları o kadar önemseniyor ki , bazı hakedenler arada kaybolup gidiyor sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte tam da bu nedenle seninki gibi kâr amacı olmayan blogları takip ediyorum ve önerilerinizi dikkate alıyorum :)

      Sil